Bana kalbini uzat
Betonlar arasından
Elimi uzatıyorum sana
Hayat çizgimin ortasına yazılmış adınla
Alnımda senin için yazılmış yazımla
Ellerimi uzatıyorum sana
'Artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz'
Hasan Hüseyin Korkmazgil
O bataklıklar içinde kurulmuş cennet
Sahte dünyanın o rüya bahçesi
Bir lokma ekmek için
Kapısında yıllarca beklediğin
Uzak diyarların
Ben yazmadım o şiiri
Ellerim, beynim, yüreğim değil
Uzak yolların elleri değdi sayfalarıma,
Tren yolunun gecenin beyazlığını
Bir bıçak gibi kesen o parlak demiri
Soluksuz kaldıktan sonra
İlk nefesteki mutluluğu düşün,
Yağmurdan sonra açacak güneşi,
Demli bir sabah çayının
Boğazına bıraktığı sıcaklığı
Kimsenin duyamadığı sesler duyarım
Dost diyerek uzanan elin
Kendi içindeki yaptığı pazarlığı
Konuşulanın
Her zaman düşünülen olmadığını
Kızıl akışı asi nehrimin,
Sen alın terim,
Emek verdiğim ilk ve son sevdamsın benim.
Tek ve son kavgası ömrümün
Sözüm olsun sana
Kendi ellerimle yeniden yazacağım
İnan bana
Doğmamış bir çocuğun
Güleç bakışlarında saklı
Yazılmamış en güzel şiir
Erimeyen kar gördün mü sen hiç
I.
Bir kişi eksik uyandık yine bu sabah
Bir çift ayakkabı daha kondu kapı önlerine
Bir kişi daha azaldı beklediğin kuyruktan
Bir muhabbet daha azaldı demli çayımızdan
Soframızdan bir tabak
Kim bilir yalnızlığın kıymetini
Şairden başka.
Kim evcilleştirip
Canımıza susamış acıları
Katık yapabilir balımızla.
Bu harika şiirleri yazdıran güzel ve cesur yüreğinize selam olsun, sevgili Melih.
Şiirlerinizle tanışmama vesile olan sevgili Eylem Barış ve Cansın Ünver'e teşekkürü bir borç bilirim.
Sevgilerimle