Esirgeyen, bağışlayan ey Rahman ve Rahim
Ey Ulu Allah’ım, nolur Ey Yüce Rabbim!
Senin adınla yanıp, atmıyorsa bu kalbim
Dönüp sana sormuyorsa, nolur yükleme bize!
Senden gelen şer olsa da çok şükür Rabbimize!
Meclisin içinde köpek sürüsü,
Ürüyorlar işte, yoksa kör müsün?
Yurda yaymak için nifak virüsü,
Yürüyorlar işte, yoksa kör müsün?
Kendileri çalar, kendi ağırlar,
Beşikten mezara uzanan yolda,
Engeli, darlığı geçtin mi yolcu?
Hak tecellisiyle bezenen kulda,
İlahi varlığı seçtin mi yolcu?
Hakk’a güvendin mi geçerken yolu,
Dolanır divane görmez önünü,
Bir türlü yönünü bilemez kullar!
Kandiller yakarak göster yönünü,
Mihmansız yolunu bulamaz kullar! ..
Bir yol ki bu, şöyle inceden ince,
Yıl iki bin üç tü, Avrupalıydık
Hala giremedik söyle yalan mı?
Kaç pakete imza attık olmadı
Yardım göremedik söyle yalan mı? Ozan Hepgüler
Yıl iki bin üç’te öyle demiştik,
Tarihe bir bakın karar vermeden.
Ermeni gerçeği nedir bilmeden,
Hocalı’da yapılanı görmeden,
Zor anlarsın kör olursan zor beni,
Çoluk çocuk dinlemiyor Ermeni!
İnsana iftira günahtır beyim,
İtlere it demek mubahtır beyim,
Kalemim en güzel silahtır beyim,
….Kapılmışlar Ermeni’nin suyuna!
….Soyu bozuk olan çeker soyuna! ..
Devletimin başında, korkak biri var ise,
İnindeki yılanla, git de görüş der ise,
Her atılan zokayı, sazan gibi yer ise,
Hainden özür diler, bana derse mecburum! ..
Soyu benden olamaz, işte böyle son durum...
Bana bakın bana, sayın efendi,
Havalar atmanın sırası değil!
Gırtlağa dayandı, sabır tükendi,
Mazluma çatmanın sırası değil!
İyi düşün önce gittiğin yolu,
Kul ne kadar güçlü sansa kendini,
Sineği havada görünce şaşar!
İlimle yoğrulup yense fendini,
Bakarsın onu da karınca aşar!
Kozaya girince böceğin yolu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!