Aşk acısı çekmek kolaysa eğer,
Perişan halimi gör de karar ver.
Her aşkın sonu yanmakmış meğer
Aşkından yananı gör de karar ver.
Sevenin kadrini bilmez mi insan,
Meclisin içinde köpek sürüsü,
Ürüyorlar işte, yoksa kör müsün?
Yurda yaymak için nifak virüsü,
Yürüyorlar işte, yoksa kör müsün?
Kendileri çalar, kendi ağırlar,
Özünde kendini bilen bir insan,
Kendini bilmezden yorum beklemez!
Varlığı özünde gören bir insan,
Haddini bilmezden yorum beklemez!
Geçmişte yaşanan olsa da acı
Esirgeyen, bağışlayan ey Rahman ve Rahim
Ey Ulu Allah’ım, nolur Ey Yüce Rabbim!
Senin adınla yanıp, atmıyorsa bu kalbim
Dönüp sana sormuyorsa, nolur yükleme bize!
Senden gelen şer olsa da çok şükür Rabbimize!
Melül, masum bakan surat,
Hem öldürür, hem güldürür.
Deh demeden koşan kırat,
Yüz güldürür, yüz güldürür.
Gönülden sunulan hürmet,
Eğer sen de; suçu yoktur diyorsan ki hırsızın,
Yüzüne tükürsem değmez, senin gibi arsızın!
İki koyun güdemezken çoban olmuş kavallı,
Kitabı tersten okuyan Çelik denen zavallı!
Beşikten mezara uzanan yolda,
Engeli, darlığı geçtin mi yolcu?
Hak tecellisiyle bezenen kulda,
İlahi varlığı seçtin mi yolcu?
Hakk’a güvendin mi geçerken yolu,
Dolanır divane görmez önünü,
Bir türlü yönünü bilemez kullar!
Kandiller yakarak göster yönünü,
Mihmansız yolunu bulamaz kullar! ..
Bir yol ki bu, şöyle inceden ince,
Sultanların sultanı
Geldi Ramazan Ayı.
Gece gündüz durmadan,
Zikrederiz Mevla’yı…
Hak içinse dilekler,
Adamın biri, bir gün; bahçede otururken,
B.k böceğini görmüş yükünü götürürken!
Düşünmüş kara, kara; aklı, sırrı ermemiş!
Sonra kendi, kendine; içinden şöyle demiş:
Ey Allah’ım! Her şeyi çok güzel yarattın da,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!