Melül, masum bakan surat,
Hem öldürür, hem güldürür.
Deh demeden koşan kırat,
Yüz güldürür, yüz güldürür.
Gönülden sunulan hürmet,
Özünde kendini bilen bir insan,
Kendini bilmezden yorum beklemez!
Varlığı özünde gören bir insan,
Haddini bilmezden yorum beklemez!
Geçmişte yaşanan olsa da acı
Esirgeyen, bağışlayan ey Rahman ve Rahim
Ey Ulu Allah’ım, nolur Ey Yüce Rabbim!
Senin adınla yanıp, atmıyorsa bu kalbim
Dönüp sana sormuyorsa, nolur yükleme bize!
Senden gelen şer olsa da çok şükür Rabbimize!
“Boş kaşıkla beslenen, doysa bile aç kalır.
İlmin feyzin bilmeyen cahile muhtaç kalır.”
Zamanında göz açıp yapmaz isen tımarı,
Âlem-i cihan olsan kurutursun çınarı…
Okyanusa dalarken görmüyorsan pınarı,
Ol deyince Yaratan yaratıldık varız biz,
Cismimizle sıradan bu âleme darız biz!
Cürmümüzle buradan Cehennem’e narız biz,
Ölmeden ölse kişi ömür zayi olmadan!
Yaşarken bilse işi Ahiret’e kalmadan…
Gönülden görmeyen ne bilsin beni,
Dostluğa uzanan, elim var benim…
Benzemez dilime kimsenin dili,
Hakk’a doğru dönen dilim var benim…
Beni bilmeyenler göremez farkı,
Kıyaslama asla, düşünme bile,
Emsalsizdir inan, benim mesleğim.
Arama boşuna, bulurum diye,
Benzeri bulunmaz, benim mesleğim.
Hedefi yalnızca ışıktır bana,
Türk’ün birliğini kurduğumuz gün,
Beklediğim bayram, Bayram olacak!
Tek yürek olarak vurduğumuz gün,
Özlediğim bayram, Bayram olacak!
Altay’dan, Balkan’a esen rüzgârı,
Islanan toprağı zannetme terden,
Gördüğün her yaşın temeli kandı!
Canımdan bir parça isteme benden,
Bir uçtan bir uca kanla yıkandı,
Her zerre, her taşın bedeli candı!
Haini yargılarken neden, niçin arama;
Her türlü ihanetin mutlak bedeli vardır…
Yenini sargılarken deva olmaz yarama,
Sanmasın ki yaltanan ne devadır ne yardır!
Her türlü ihanetin mutlak bedeli vardır…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!