Göz ile görmeden tanış olanlar,
Gönüller dağında, dilde buluştuk.
Uzaktan uzağa hatır soranlar,
Bülbülün bağında gülde buluştuk…
Yüreğin sesini duyanlar geldi,
Her seçim bir fırsat doğar,
Ver oyunu, boz oyunu!
Bir oy bile firkat(*) boğar,
Ver oyunu, boz oyunu!
MHP’yle çöz oyunu!
Barış, barış diye gezen zavallı;
Sayende ihanet aklanır oldu! ..
Vatansever olan karşı çıkınca,
Hainin niyeti saklanır oldu! ..
Deve kuşu olma açın gözleri,
Nerden açtın konuyu, bir ses geldi mezardan,
Rahmetli Hocamızın kemikleri sızladı! ..
Sakınmak lazım gelir, bilin ki bu Çoban’dan,
Şeker diye kandırdı, tüm sütleri tuzladı! ..
Unutmadı Hoca’nın başına gelenleri,
Kendini bilmekle başla hayata,
Önünü görmeden yürüme oğul!
Çok fazla güvenme bindiğin ata,
Başına karları kürüme oğul!
İyi aç kulağın sen dinle beni!
Düne kadar bana kuyruk sallayan,
Yalaklardan su içene bak hele! ..
Ahırdaki eşşeğimi nallayan,
Vatanıma göz dikene bak hele! ..
Açıldıkça çok şımarmış hergele! ..
Eksiltme başında boranı, karı
“Birlik” rüzgârları, estir Erzurum!
Yüksünme göğsünde topla gül zarı,
Batmasın dikeni, kestir Erzurum!
Öyle bir estir ki, taşlar eğilsin
BU GÜN NE GİYSEM?
“………………………………
Göğsün açılmalı, nar gözükmeli,
Vücudu sarmalı, dar gözükmeli,
Gizemli sayılan, yer gözükmeli,
Böyle olacaksan, bizimlesiniz.....” ALİ KILIÇ
Boşa derman arama; bulunmaz, çaresiz de!
Ey’olmayan yarama, bulunmaz çare sizde!
Kördüğüm olmuş derdin, tıpkı bir ilmek gibi
Bir çözümü var ama bulunmaz çaresizde!
Dermanı görünse de bilinmez çaresiz de!
Şekilden şekile giren efendi,
Şeklime bakıp da sarıklı sanma!
İnsanı şekilde gören efendi,
Kanmayan başımı sarıklı sanma!
İzimi sürüp de çarıklı sanma!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!