İçimde bir dünya kuruldu bugün
İçimde bir dünya yıkıldığı gün
Yarının selamı dudaklarımda
Verildi selası demin öldü dün
Yıllar, yörüngesini kaybedeli çok oldu
Bir efsuna ilişen muzdarip bakışları
Gönlüme taşıyan nur, bir gecede yok oldu
Sen gittin, gökyüzünü süsleyen kuşlar gitti
Gergefe işli gibi o garip bakışları
Saklayan geceleri süsleyen düşler gitti
Bir şey var adını koyamadığım
Sıcacık, yumuşak bir öpüş gibi
Bir serap bir hayal yahut düş gibi
Bir şey var dilimin ucunda saklı
Dokunmaya bile kıyamadığım
Bir şey var görenin gidiyor aklı.
Bir cuma gününün akşam üzeri
Elim cebimdeydi, kış olsa gerek
Nasıl özlemiştim bir bardak çayı
Bir sobanın başucunda durmayı...
O an özlediğim ne varsa tek tek
Ardımda bırakıp düşünceleri
Bir gemi yanaşır kıyılarıma
Güneşin son rengi kaybolur gözden
İskele üstünde eski bir masa
Yarım ekmek arasında hasretin
Yanında da çay ve üç beş zeytin
Birkaç dilim peynir, hoş muhabbetin
Kimi zemheride buldu baharı
Biz ise hazanın ardına düştük.
Cüzdanda para yok, ambarda darı
Topyekûn bir ekmek derdine düştük.
Koşturduk ucuzluk nerede ise
Elin ağzı torba değil büzesin
Büzsen ne yüzsüzce torba ağır der
Gıybet ortamında çıkmaz ya sesin
Duymak istemezsin, onlar sağır der.
Kalbin emanettir sana verme paye muhannete
Bakışında bahar gizli, kokun gülistan gibidir
Bir gülersin bahar gelir kış kokulu memlekete
Duruşunda asalet var gülüşün destan gibidir
Bir düzen ki içinde düzenbazlar kol gezer
İpi kaptıran cambaz kuyu kazıyor emmi!
Kurt sandığım bir köpek, sırtlana destan dizer
Güvercin fermanını kanla yazıyor emmi!
Ne muhabbet erbabı ne de çayımın demi.
Ah emmim ah, yanıyor nicedir her yanımız
Yüreğimiz kebaptır, ciğer büryandır Emmi!
Kanadıkça kanıyor her bir yanda canımız
Nasıl bir devirdeyiz, bu ne zamandır Emmi?
Çeşit çeşit ölümler belirliyor gündemi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!