Annemi gördüm Aze, yirmi dördünde henüz
Görsen nahifliğini, nasıl utangaç Aze.
Bir yanında Haticem, bir yanında Memoşum
Kimbilir nerdeyim ben, nereye kaybolmuşum?
Yazın içinde kış var, baharın içinde güz
Dağlar yeşerir bazen ovalar kıraç Aze.
Gözlerin vardı Aze,
Yırtıcı bir hayvandan ürkmüş
Açlığını, susuzluğunu gizlemeden öylece duran gözlerin..
Bakışların Aze,
Yedi düvele meydan okuyan,
Çölde serap gördüren büyülü bakışların...
Aze ruhunun aksi gözlerine renk olmuş
Bakışların tenhada açları doyuruyor
Bazen yaşanan değil, yaşanmayan yoruyor
Kalbin Aze, sevdanın seyrine mihenk olmuş
Anılarla beslenen kaynaklarım kuruyor
Lakin gözlerin hala tam karşımda duruyor.
Kursağımda kuluçka döneminde sancılar
Düşledikçe menzili uzuyordu yol Aze
İşgal etmiş dağımı, gönülden yabancılar
Kim zaptedecek beni, hangi karakol Aze
Tut beni can evimden sükunetim ol Aze!
Annemin kucağından aldılar beni Aze
Karanlık düşünceler dimağımı sarsıyor
Sanrılarım benimle savaşıyor delice
Aze kimin gözleri nazar ediyor beni
Göğsümde bir sızı var, yayılıyor iyice
Görünmeyen derinlik, yutuyor görüleni
Bir bakışa nasıl sığdı bir dünya
Anlat ki bileyim, cahilim Aze!
Cemreler topyekun düştü kuyuya
Bilesin ben bende değilim Aze!
Azizim, gün bitti söndü ışıklar
Geceye can katan bir can kaldı mı?
Ben derdine düştü sözde aşıklar
Cana can adayan canan kaldı mı ?
Zalime serkeşlik, mazluma saye
Gün değil ayları bile saymadım
Sensiz yıllar geçti bağışla beni
Yemin olsun ki ahdimden caymadım
Aklım benden göçtü bağışla beni
Kalbimi avcunun içine aldın
Sıktıkça sıktın yar, cana doymadın
Gönülden yol alıp ruhuma daldın
Cana diş geçirdin kana doymadın
Daha dün baharda açan her çiçek
Göğümün en parlak yıldızı sendin
Daha dün adınla çarpardı yürek
Kıvrım kıvrım yakan tek sızı sendin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!