Yaylalarda açan sarı papatya
Güle meydan okur, zambak tanımaz
Asil bir yalnızlık, sade bir gurur
Toprağı altında ezilir dünya
Nazenin, kokusu ayrı bir huzur
Kuru gül dudağına bahar tadı bırakır
Hüznün bakışlarında perçem olur Nazenin!
Kıskanç bir kadın vehmi içimde can buluyor
Sözcükler kulağıma aşk feryadı bırakır
Her isyanın başka bir biçimde can buluyor
Buzdağının içinde gizlenen kıvılcımdır
Tetikleyen tufanı, Nazenin, rüzgar değil.
Canını kimler yakar, en fazla kim kanatır
Kurcala hafızanı, dostundur, ağyar değil!
Üstüme doğdu Güneş
Yar sen yoksan nideyim…
Sensiz gün, geceye eş
Ben geceye ne deyim.
Ne bahardı ne de yazdı.
Kış veyahut güz değildi
Ne aydınlık ne karanlık
ne yeşildi ne beyazdı
Ne geçmişti ne gelecek
ne sıhhatti ne marazdı
Sahipsen içinde ayn-ur rızaya
Körsen de görürsün göze ne hacet?
Lisan bilen gerek duymaz azaya
Dil sussa ne olur, söze ne hacet?
Meydanda at varsa merkep aranmaz
Kalp bile yol alır damardan dile
Yıkılır kapılar, aşılır duvar
Ağızdan çıkmayagörsün söz hele
Yürekte köz olmuş nice konu var
Zikrimiz müslüman, fikrimiz gavur
Gözlerinin meyli kara diyelim
Gökyüzün masmavi olsa ne olur
Amel defterin fukara diyelim
Tükettiğin kaymak balsa ne olur
Tıkınmaya biraz ara diyelim
İşkemben doldukça dolsa ne olur
#iyikivarsınErenBülbül#
Gittin gideli çocuk
Maçka yetim, dağlar öksüz
Soldu kır çiçekleri, susadı yediveren
Deniz tuzsuz, dünya göksüz
İçimde bir sancı dur durak bilmez
Ha taştı, taşacak, neredesin yar?
Bir haydut, başını kessen eğilmez
Usanmış hışmına uğramış dağlar
Kan kusuyor toprak, neredesin yar?




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!