Söyletme beni güzel, dilim ekşi çalıyor
Bu aralar kalbimin dermanı yok bilesin!
Atim, doğarken ölmüş yavrusunu yalıyor
Gönlümün defnetmeye zamanı yok bilesin!
İçimde bir kelebek kanat çırptı fezaya
İçimde yılların kırgınlığını
Anlatacak birkaç söz bulamadım
Kalbimin üstüne çökmüş yığını
Gösterecek bir çift göz bulamadım
Götürdü ırağa bir sessiz gemi
Aleme şekil veren hal mimarında gizli
Kainat bir güneşse, sayesi insandadır
Onu alemleştiren hal şiarında gizli
Mahlukatın en büyük payesi insandadır
Onu ademleştiren hal imarında gizli.
Yine bir gün, ansızın, seher serinliğinde
-Utangaç mı utangaç- Bir çocuk edasıyla
Ve harami uykumun tatlı derinliğinde
Pişmanlık dolu kalbin körelmiş sevdasıyla
Hangi sebebe mazhar olup karşıma çıktın?
Hani bir daha asla öyle bakmayacaktın!
Geçmesin kursaklardan bir damla su ve lokma!
Dursun zaman, akrebe hasret kalsın yelkovan!
Ey asuman, karada tek kuru yer bırakma!
Ey yüreğim, sen artık soğumamak üzre yan!
Çocuklar, ah çocuklar kesildi nefesleri…
Yalancı ve dar bir sokakta geçti kırk yıllık ömrüm
Kocaman umutlarımı iğne deliğinden geçirip getirdim bugünlere
Yüreğimle büyüttüm insanların düşünmeye korktuğu hayalleri
Yıktım bir çırpıda ellerimle ördüğüm devasa duvarları
Ne varsa aldım yükünü sırtıma iyinin kötünün güzelin çirkinin
Dünyanın çivisi çıkmış azizim
Devrilir, tepinse üç beş tane fil
Irmağa su taşır oldu denizim
Kendini okyanus sanıyormuş Nil.
Birçok yeni adet gelmiş bu köye;
Yüreğime dokunan küçük bir kelebekti
Hayalleri vardı
Bir kanat çırpacaktı
dünya değişecekti
Savaşlar bitecekti
Açlıktan tek bir çocuk dahi ölmeyecekti.
Ben bir hiçim sen ekbersin
Allah’ım affet!
Sen affetmeyi seversin
Allah’ım affet!
Aldığım nefes zararım
Ne yana baksam ölüm
Ne yana dönsem ağrı
Babama çatar dölüm
Ceddimin yanmış bağrı.
Kocaman bir hiç olmuş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!