Renkleri sende sevdim;
Sende sevdim kızıllığını aşkın,
Sarışınlığını ihanetin.
Sende sevdim hasretin karasını
Aşkımın kül rengi yarasını,
Yeşilliğini Cennet'in...
Yaşayarak öğrendim ihanetin adını.
Kimseye değil artık yüreğime lanetim.
Meğer onca zamanda kendime ihanetim.
Onca zaman boşuna yük etmiş bir kadını...
Yüreğim, ah yüreğim, nereye atsam seni?
Sanma sen gidince yanmadı içim
Ağladım derinde yar gizli gizli.
Zamandan öteye geçti her mevsim
Yağdı baharıma kar, gizli gizli.
Titrek ellerimi soktum cebime,
Biri vardı gülüm,
Gölgesi küçücük,
Kocaman bir dağ…
Ne oldu bilmiyorum,
Zemheriydi,
Nasıl görünürsem oyum
İçim de bir dışım da.
Ben Dünyanın içinde
Terkedilmiş, boş bir köyüm,
Dünya benim dışımda...
Ey gül yüzlüm, hasretim, ahu gözlüm nazlı yar!
Sen ki hala içimde küt küt atana cansın…
Ben ki gözyaşlarına sebep, sefil, günahkâr,
Tek damla gözyaşına tüm organlarım yansın!
Ey sevgili, maralım, huş bakışlım, didarım!
Ağlıyordun
Ağlıyordu zaman
yarın, dün ve bugünden arta kalan...
Gözlerin maral,
Gözyaşların kan,
Benzin sarı, dudakların ıslak,
Ergen bir tay misali gezdim de yılkı yılkı
Dağlar benim olsa da anladım ki iş değil
Yüreğimde kızıl köz, dudakta hüzzam şarkı
Hakikate yol aldım; hayal değil, düş değil!
Ne hakikatler gördüm; yalan yalan içinde
Yar bu gece hasretin zemheriydi
Gözlerimden yüreğime çığ düştü.
Her bir hücrem başka yangın yeriydi
Derdim, gamım yüreğime üşüştü.
Lanet olsun, geçmedi yar bu gece
Bakma bana öyle derin
Yönüm yolum döner sana
Sefil etti gel-gitlerin
Öyle mavi bakma bana
Anafor gibi gözlerin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!