İsmail Akyüz Şiirleri - Şair İsmail Akyüz

İsmail Akyüz

Söyleyemiyorum dilimin ucuna yapışıp kalıyor kelimeler
sözlerim anlamsız yarım yamalak cümleler
ne kadar kolay gelir insana bir çırpıda söylemek
içinde biriken her ne varsa hiç düşünmeden
söylenecek ne varsa söylenir elbet
hatta dönmemecesine asla geri

Devamını Oku
İsmail Akyüz

Doğa da çok eski bir öykünün içinden geliyor
her başlayan günle yenilenerek biraz daha çoğalarak
yeryüzündeki yaşamlara sonsuz nimetler sunarak
yaşlanmış bir anne sıcaklığında her şeye katlanıyor
biz insanlar ne kadar çok severiz annelerimizi
her fırsatta derin bir saygı içinde gösteririz sevgimizi

Devamını Oku
İsmail Akyüz

Çok inançlı bir insan değilim din ile pek aram yok
cenazelerde olmasa sanki hiç işim olmayacak
Tanrı ile baş başa kalıp konuşmak yetiyor bana
aramıza da kimse girsin istemiyorum
bazen yüreğim anne sıcaklığında bir huzur arıyor
içimden bastıramadığım bir yakarış yükseliyor

Devamını Oku
İsmail Akyüz

Ömrümce yürüdüm
ulaşmak için sana
asla varamadım
karanlıklarda kaldım
güneşin ışıksız gözlerim kör

Devamını Oku
İsmail Akyüz

Sana yazıyorum hala şiirlerimi
sana saklıyorum sözlerimi
herkesten gizli
kaç yıl oldu gideli senden
kaç can vazgeçti bedenden
kaç ömür dünyadan

Devamını Oku
İsmail Akyüz

Sabahın erken saatleri
uyku mahmurluğu üzerimde
elimde bir fincan kahve
bir bardakta soğuk su
bakınıyorum gazetelere
siyasi olaylar kazalar ölümler

Devamını Oku
İsmail Akyüz

Anılar var sadece zaman zaman anımsadığım
yaşadığımız ne varsa baştan sona
mutlaka geri dönüyorlar onları unutsam da
seni ilk gördüğüm an mesela bir kapı aralığında
sen içeri girerken ben çıkmaya çalışıyordum
göz göze geldik kısacık bir andı oysa

Devamını Oku
İsmail Akyüz

Bir ince selvi
nasıl uçup giderse gökyüzüne
yalnız bir yürekte
öylesine yüz tutar ölümüne

Devamını Oku
İsmail Akyüz

Güneşten önce uyandım bu sabah
ne bir arzu ne bir umu
her şey uzak bedenimden
bu çok farklı her zamankinden
bir dinginlik duygusu yükselir içimde
lacivert bir karanlık kapımın önünde

Devamını Oku
İsmail Akyüz

Güneş henüz yok ortalarda sabah yakın
üzerimde dayanılmaz kasveti alacakaranlığın
içimde senden geri kalan öksüz bir sevda
birkaç şişe de köpek öldüren kırmızı şarap
ve şehrim İstanbul çok uzaklarda sanki bir serap
senin olmadığın bir şehirde artık meskenim

Devamını Oku