Bilmezler kararlılık ve insan sevdası ,
çelikten duvarları hançer gibi yarar.
Bu iman, bu güç, kaç bedbahta mezar kazar?
Görmezler, kanla sulanan toprak,
karanfil yürekleri bağrına basar.
Bastıkça bağrına çelik göğüslü Mehmet'i
Elbet bahar gelecek
Toprak ana suya doysun yeter ki
Mor menekşe sevinci saracak dağları
Kırlarda kelebek telaşıyla
Dallardan kiraza uzanacak çocuklar
Gökyüzü denizle raksa durunca
Bu kente yağmur indiği zaman
Öznesi yaralı şiir olurum
Her damlada bir mısra ağlar
Her sağanakta birileri akar dizelere
Tarifsiz bir sancıyı dindirirken göğsümde
Yağmur söyler ben yağarım
Bir tek yıldızlar mı kayar
Geceden gökyüzünden
Ömür diye biçilmiş bir kaftan var ki üzerimizde
Gün be gün solar üstünde
Laleler ve güller
Oysa tükenmez bir bahara yelken açmıştık
Oysa bir şarkının notasına takılırcasına yaşamak isterdik doyunca.
Bir bağlamanın telinden türkülerle akarcasına.
Bazen taşa değse de ayağımız,
Nehirlerde çağlarcasına akmak isterdik.
Dağlarından süzülürcesine inebilmek,
Yağmurlarında yıkanıp
İçin dışın gurbet
Dört bir yanın elalem
Bir sıcacık merhabadan uzaksa elin
Şimdi artık
Türkülere sarılma vaktidir
Yasla başını ezgilere
Denizleri martılara değil
Boğazda düğümlü çığlıklara sor
Ölümleri toprağa sorma
Acısı içinde gömülü mezara sor
Özgürlüğü gökyüzüne değil
Dört duvara çarpan duygulara sor
Yitik duygular çıkagelir ansızın
Bir yerlerde bırakılıp
İmkansız hayallerin
tozlu raflarında unutulmuş
Ya da ne bileyim
Eski bir kitap arasında
İklimler gibi geçersin aklımdan
Bazen kır çiçekleri açar gözlerimde
Saçlarımda papatya büyüsüyle
Meltemler eser yüzüme
Bazen ağustos sıcağı gölgelenir
O derin özlemde
Gözüme düştün ilk cemre misali
Nemli bir bulut gibi yağar düşlerim
Saklımda kalan derin özlemi sar
Silinsin grilikler
Maviden bir perde arala ömrüme
Yedi renk bir yaşam düşsün günüme
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!