Sonra dedim ki ağaçta yeşeren yalnız yaprağa
Şimdi çiçeğe dur
Meyveye ver kendini de
Olur ya son nefesi de tutarsak içimizde
Ve sulamaya devam edersek yaşam coşkusunu
Bir gün buluşmak umuduyla
Kirpiklerde birikir yağmurları
Tende gül kokusuyla
Papatya hüznü sarar akşamları
Talan uykular
Buram buram düşlerle
Kır Çiçekleriyle sarılır
Yutkunduğum sözlerin öznesi SEN
Adın saklı kalbimde
Dilimde harflerin dolanır
Bir tek ben bilir..
Okurum
Öyle korunaklı
Doyumsuz bir dünya sofrasında yaşadık
Bitmeyecek sandığımız tatlar ve keyiflerle
Hayat telaşı arasında planlar yaparak
Yarınların özlemi ve hayaline kanarak
Günleri ve anları ıskalayıp tükenmek bilmeyen bir yarışın sonunda kalakaldık yapayalnız
Onca kalabalıklar
Ahh eylül ahh...
Neler değdi o yağlı urgana bir bilsen?
Yaşanmayan umutlar,
Düşler, gülüşler
Ve dudakta kalan kavruk öpüşler
Rodrigo'dan yanık bir konçerto
Gözlerimde örselenmis sevinçlerin buğusu
İçimde tüter öksüz imgelerle
Sen ki hiç söylenmeyen türkü gibi dolanırsın dilimde
Bir ağır ezgi gibi mızraba hasretle
Dumanı başından gitmeyen dağ gibi biçare
Nasıl da eser bağrımda gül yangını kederle
Bazen tek bir fotoğrafla
Çocukluğunun şehri kurulur
Göğsünün tam orta yerinde
Sokaklar canlanır tüm doğallığıyla
Ekmek kokuları
Çocuk sesleriyle
Bir vapur yanaşır limana.
Martılar kanatlanır denizin dalgasında .
Duygular köpük köpük artar kıyıda.
Nereye aksam bu hengamede ?
Yaşamın anlık döngüsü belki,
İçimden akar uzaklara her bir duygu.
Un ufak olmuş anılar
Darma duman yürekle barışır mı
Arandığını bilse annemden bir parça hatıra
Yeniden toparlanıp avucuma konar mı
Dolapta kalan son çorbadan, yaprak sarmasından çoktan geçtim
Anamın son kokusu sinmiş bir hırka
Akşam olur gün eksilir geceden
Hüzün siner söz kesilir heceden
Vuslatı bulsam ah, tek bir cümleden
Sarılmanın kitabını yazarım
Gül teninde her dem mevsim bahardır




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!