Bir hayaldin de ben öyle mi görmek
istedim, unutsam dediğim bir hatıram,
kapımı tıklatan özgürlüğüm müydün.
Birden gelip el verdin, bir süre oyalandım.
Ama, burda duramazdım, benim ulaşılmayan
yanımdın, selamın yeter, kendime geldim.
Bir nasılın içinde kıvranan düş,
açık kalmış yaradan akar ırmaklar,
coşkun bir sele kapılmış gibi,
götürür durmayan akışın, ormanına,
susmuş ve soğuk bu havada,
bilinen bütün iklimler kaybolmuş,
Ya yağmur aniden boşandıysa üstüne, kimlik yerine davet
eder onları, her damlada oluşan dilinle, yeniden kurar dağıttıklarını sağlam bir zeminde, yüzünü silerken davranışları, iletişimi kesme, sağlığına gereklidir unuttuğun siperde, gözeneklerini bekle, hediye et kendine,
yükselsin varlık, alışsın gelip, gidene, uzay katı, sen de, keser birbirini, ve açılır derinliklere, daha da yaklaşana uzaklaş, gelir gene devamı, birden ve birbirine değmeden, seninle.
Her zaman sahici
olmanın bedeli
iliklerine kadar
yalnız günlerde
keyifli saatlerle
ödenir.
Bu yaban dünyanın
ince sızılar ustası,
toplar bütün kötülükleri
aklamak için benliğinde
varlıkla iç içe, kapanmış,
diğerlerine ve kendine uzak
Bütün seslerin sahibinin dallarında
açan büyü, kıvrımın enfes salınımlarında
değen yaklaşılmamış, coş ki, yerin daha
sağlamlaşsın, terket, üstünde kalanları,
aşarsın, aynı sese mahkum kıyıları, ve
ansızın dalarsın yokluğa ki vardır, taşırdı
Hem keyfiyim hem kesin,
size ne, benim ilmim.
Ciddiye alsan müşkül,
kafanda evir çevir.
Çözerken eğlenirsin,
durduğun yer senindir.
Zengin bir düş gibi sensizlik.
Belirsiz yüzlerini çoğaltırım,
sana ulaşmak için. Bunca
biriktim bak, zaman gibi zonklarım.
Duyar mısın...?
Sebebim oldu diyordu, iyi de neden,
biz böyle düşünmemiştik çünkü,
hayat ne umduğun değildir, bulduğunla
yetinmekte erdemli, madem bu kadar
üzerdi, öncesi ve sonrası da gizemli,
boşver zaman üstüne geldiyse,
Saf ve soylu ruhların barınağı, öteye adanmış davranış.
Yaşamda kurban edilsen ne, karanlık bir tünelin ucundaki
ışığa yürüyen zafer tacı.
Bilinci besleyen ırmaklarda yıkanıp, uzak bir geleceğe çağdaş, yarınsızlara direnç şarkılarıyla, keyif kuleleri kurmak.
Daha insancıl, merhamet, öykünme, takdir, tevazu, sevgi temelli seslenişleriniz samatya' da kemale erme yolunu işaret ediyor, azizim.
Duyguların gerçeklerle karşılaşması, tokat gibi çarpan acıtmalar,sert toslamalar, ifadelerin acımasızlığı, edilenlerin başa getirdikleri, soğukda olsa yaşamanın çekiciliğini vurguladığınız ilk eserinizi kutlarım, bu uslubunuz artık sahne oyunu yazılması gerektiğini çağrıştırıyor.
Daha insancıl, ...