Eylül Gökdemir Şiirleri - Şair Eylül Gök ...

Eylül Gökdemir

Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela
Bakıyorsun Avustralyayla birlikte Kanada...

Ya Yeni Zelanda
Ya Cezayir
Ya Müslüman Hindistan

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Yarınlar kayıp giderken ellerimizden, hangi uğursuz bekleye bıraktık bugünlerin vuslatını bilmiyorum. Oysa ne çok beklemiştim çalmasını kapımın, şafağın alacası sararken gökyüzünün mavisini. Eylül çiçekleri yerleştirmiştim masamın üzerine, melisa, zambak, yasemen kokulu.

Kullanma kılavuzu kayıplara mı karıştı da hep tersine dönüyor zaman? Bileğimde sevda kelepçeleri, ayaklarımda demir çarıktan sızan bir kan. Gece üstüme yatmış, urganı kapkara bir zindan. Nedenlerin niçinlere karıştığı bu an, ne yazacağımı bilmeden yazıyorum.

Uzaklardan yükselen bir kaval sesi, dokunuyordu yüreğimin bam teline, sen yoktun. Kulaklarımda dalgaların sesi dans ederken, ılık bir rüzgâr dokunuyordu tenime, ürperiyordum. Hazin hazin dudaklarıma dolaşıyordu gözyaşlarımın tuzu, susuzluktan içim yanıyordu... Yine kararıyordu gözlerimin önü, yine tökezliyordu duygularım, acımasız bir romantizm esir alıyordu anılarımı, içim acıyordu.

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Bir gün
Belki çözülür de dilim
En olmayacak anda
Suskunluğunda kaybolur kelimelerim
Öfke nöbetleri sona erdiğinde
Gelenin

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Kes sesini...
Kapat şu kopasıca çeneni de beni dinle...


Kal-u Bela’da verdiğin sözünden
Nasıl da döndün Ker-ü Bela denilen yerde

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Bomboş bir kalp çarparken sol yanımda
İçim üşüyordu soğuk duvarda
Kırık bir çerçeveden sarkarken
İçi dökülmüş umutlar
Yavaş yavaş sönüyordu ay
Kirpiklerimde...

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Gece uykumda
Belki de şafağın karanlıkla seviştiği
O en bilinmez anında
Sen olacağım istemesen de
Senliğe soyunacak tüm benliğim
Bakışlarıma takacağım duvağını

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Bayramlarımız vardı eskiden
Can dolusu sevgi taşan
Kırmızı pabuçlarımızı koynumuza alıp
Pembe düşlerin ortasında yalınayak dansettiğimiz
Çocuksu rüyalarımız...
Grinin tonlarının düşmediği

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Bakışlarımdan geçer dolu dizgin
Tufandan beri yaşanmışlıkları alemin
Tozlu bir kitaplığın raflarında

Tibet tapınaklarının çan sesleri
Ve de rahiplerin trans halleri

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Tebriz yollarında kaybolan bir kervanın bedelini ödüyorum yok yere. Hangi semazen açmamışki ellerini gökyüzüne? Senin arzuların vardı, benim ilk erim. Senin nurun vardı, benimse karanlık gecelerim...

Kayda geçsin ifadem!

Bekleyendim, beklediğimdin.

Devamını Oku
Eylül Gökdemir

Merhaba can... Canımdan can çıkarcasına. seviyorum dediğim vefasız adam, merhaba...

Yüreğimdeki sonbaharın kışa döndüğü şu günlerde, sona yaklaşanların aceleci telaşı içinde, cümleleri talan edercesine yazıyorum sana.

Bir zamanlar bakışlarımdan hayatı içerdin hatırlıyor musun? Dudaklarıma takılıp kalan, o yaramaz, çocuksu tebessümü ne de çok severdin. Nasıl da tasasız çıkardı kahkahalar içimden, firari bir sevincin coşkusuyla. Kımıldamadan seyrederdin salınarak yürüyüşümü ve nasıl da dinlerdin, doyumsuz bir melodinin notalardan sekişi gibi ayak seslerimin taşlara düşüşünü. Sonra ayrılık, sonra kahır, sonra yalnızlık besteleyişini...

Devamını Oku