Zamanın ayak seslerine karışır gecenin gözyaşları
Güneşe gebe şafaklara uzanan ellerinin arasından
Tutmaya çalıştığı zaman
Kayıp gider parmaklarının ucundan
Ateşe tutulmuş bulutlardan şimşekler iner
Hani ıssız köşelerde açar ya gölge çiçekleri, dayanamaz güneşin yakıcılığına, saklanır durur hep kuytularda...
Geceye mültecidir ya hep hayalleri...
Özlemlerine katık yapar da gözyaşlarını, düşer ya toprağın bağrına bir ceset gibi...
Öylesine yalnız, öylesine ıssızdır ki...
Yaprakları salınırken rüzgârın kollarında, sessizliğin sesini dinler umarsızca.
Farkında olduğunun farkındayım Ey Yâr
Farkındayım
Nasıl da kasım kasım kasıldığının
Farkındayım
Vay be, ben neymişim dediğinin
Farkındayım
Bu gece
Son bir kez olsun
Yüzleşmek istedim kendimle
İçim titreyerek indim merdivenleri
Kimsenin girmek
Görmek istemediği o kutsal mabede
Dışarıda
Bardaktan boşanırcasına yağan bir yağmur
Kaldırımlar dilsiz terennümlerde.
Her damla bir kırbaç darbesi
Ruhumun en ince yerinde.
Gün savrulurken eteklerinde Maltepenin
Hüznün gözyaşları dökülür kıyılarıma
Martılar selamlarken çekip gideni
Mülteci duruşlar toplar balıkçı tekneleri
Uzaklardan Aganta, burina, burinata sesleri
Bir sorunu olduğunda ona şunu deyin...konuşmak ister misin? Bu sizin onu dinlemeye hazır olduğunuzu ve yargılanıp, sorgulanmayacağını gösterir.
O anda yaralı olabilir ve konuşmak, paylaşmak istemeyebilir. Sert bir ses tonu ile terslenebilirsiniz de...aldırmayın ve anlayışla, peki kendini hazır hissettiğinde ben her zaman buradayım ve seni dinlemeye hazırım, benimle paylaşmak istediğinde gel, diyerek, onun size güven duymasını sağlayabilirsiniz.
Bilir ki yalnız değildir ve her ne olursa olsun, nasıl bir hata yapmış olursa olsun, siz daima yanında olacak, bağışlayacak ve yol göstereceksiniz.
Yosun kokulu karanlıklarda kaybettim düşlerimi
Yıldız yıldız çaldılar geçmişimi aklımın ayaz gecelerinde
Falezlerin üstüne yağan bulutların bir köşesinden yırtılan
Hayal gemisinin deli dolu dümencisi gibiyim
Gülümse
Gözlerinde zafer çığlıklarıyla yine
Sal gitsin tüm ayrılıkları
Topla eteklerine yalnızlığın ben halini
Çıkar dil altında sakladığın vedaları
Çakallar sofrasından artanlara konuk akbabaların
Karınca kanatlı dağlarında buldum
Masumiyetin hunharca pay edilişini
Oysa aynı pınardan yüreklerine su katar
Aynı akşamın kızıllığında buluşup kıyılarda
Hasret giderirlerdi...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!