odamın camına gözlerimi dayayıp
sokak lambasındaki ışığa teslim olan kelebekleri izledim bugün
yine sensizim galiba
sessiz bir gülüşün arkasına sığınıp
tırnakları ojeli
Ölümsüz olsaydım keşke
Hep yalnız yaşasaydım
Yalnızlık ne kadar güzel
uzayın sonsuzluğu seni ürkütmesin
bir şiir nasıl yanlış yazıldıysa
sen de öyle silineceksin
ağlayınca çirkinleşir gözlerin
ağlayınca büzülür dudakların
neden ağladığını bilmiyorum
ama bildiğim tek bir şey var
geçmişteki hatalar ağlatır bir insanı
Ayak baş parmağından aşağıya doğru asılınca adın
" Babam bu mudur? " diye yúzüne bakamayacak öz evladın
Ya gözün açık gideceksin bu dünyadan
Neden yağmadın yağmur
Hani bana söz vermiştin yağacam diye
Kuşlar seni bekledi
Kelebekler de öyle
Karıncalar senin için ağladı
Ben ise sen gelecen diye
bu şiirin şakası yok
ama sen gülebilirsin yine de
böyle bir şiirin şakası bile olmaz
sen gül yine de
Ne kadar güzel bir dünyada yaşıyoruz
Savaş muhabirleri silahların sesine mikrofon uzatırken...
Ne kadar güzel bir dünyada yaşıyoruz
Bir çift göz yuvası organ nakli beklerken...
gün boyunca seni bekledim Eros
simit saraylarında
nargile kokulu kafelerde
kiralık dükkanın önünde
yıkılmak üzere olan bir binanın dibinde
gözyaşlarıyla bulaşıkları yıkayan kadın
sabah beşte kalkar
ahırdaki sığırını sağdıktan sonra sütünü içer
yoğurdunu yapar
işe öyle gelirdi
bir genç kız var karşımda oturan
Sağlık, esenlik ve 2024'ü aratmayan bir yıl dilerim,
Sevgi, saygı, muhabbetle...
Gündemi ve "insanı" meşgul eden tüm kirliliğe, nefret ve ayrıştırma diline rağmen, "ağız tadıyla" iyi bayramlar dilerim...
Saygı, sevgi ve muhabbetle...
Mustafa Bay
Eren hayırlı uğurlu ve bol okurlu olsun kitabınız