birer birer geride kaldılar
gelecekteki o güzel günler.
düşlerimdeki mumlar
söndü bir nefeste.
korkularımda şimdi;
cehennem elması kokusu var.
bu kent bugün buluşmalar ve ayrılıklar kenti olmuş.
önce en süslü meydanlarda çiçekçileri
sonra orta yerdeki büyük saat kulesini
kurşunlamış, yerle bir etmişler.
efsaneleri ve eski salonları yakmışlar
üst üste koyup.
üç yanı deniz bir evde açtım ben dünyaya gözlerimi.
bir tarafımdan basıyordu sadece ayaklarım toprağa
yüksek dağlar sıralanırdı arkasında, ağaç bitmez.
bir yanım ise saklanır durur hep yosun kokusuna.
gözlerin gibi dolar her gece gözlerimin içine
ben karanlığı sevmem, rüyalardan korkarım.
bahar geldi demeden, kış gününü yaşarım.
yüreğimde hasretin, bin bir gözde yaş olur.
bu yıldızsız geceleri, yaşanmamış sayarım.
morg kaçkınlarından
gelinlik kızlar yaratmak yerine
birazda el atıverseniz ya
şu yaşadığımız şehirlere.
kiminin parası kadar önemli değil mi
kimilerin duası.
işte gene vakit geldi.
dünya dönüyor güneşin etrafında
dedikleri doğru demek ki.
sen, ben ve diğerleri
saklandık kapıdan içeri.
kapıyı bir görseniz dışından
uzun menzilli kurşunlara boy hedefi
beyaz kanatlarından çarmıha gerilmiş bir melek
dikenli ateşler gibi
yanıyor gözleri
kurumuş.
kızılcık damlaları açıyor yüreğinin attığı her yerde.
benim rüzgarlar boylu kız çocuklarım,
erkek çocuklarım.
haydi saatlerinizi çabuk kurun.
zaman durdu duracak,
duymuyor musunuz?
ilk patlamalar gelmeye başladı
benim vaktim var,
saatin işlediği zamanı
izleyecek kadar.
laciverdi maviden,
kırmızıyı pembeden
çözerek başlarım
ezginin içli bir el sallamasıdır bu
gözyaşı tuzlu.
martılar sıraya dizilmiş mendirek üstünde
gözleri uykulu.
Haydarpaşa her öyküyü böyle yazar
değişmez sonu.




-
Nur Tuna
-
Ertuğrul Söyünmez
-
Gülin Su
Tüm YorumlarNe kadar ben...ne kadar yürek...ne kadar yaşam dolu şiirlerinz...yüreğinize kaleminize hayran oldum şiir dostu...yaşanmışlığın her köşesinde duygularınız aksın bir ömür...selam ve saygımla
sen çok seviyorum Cevat çeştepe
şirlerinide
özledim seni geleceğim elini öpmeye
iyiki varsın hocam
...sevdiklerimizden ve okuduğumuz kitaplardan değildi uğradığımız ihanetler...duvarlarımızdaki yaralar sevgisi tutsak olanların ve düşüncesi korkakların ihanetlerinin izdüşümüydü...
....yaşam çizgisinin iki ucu arasında bir merdiven çıkar ya da ineriz...doğuma veya ölüme doğru..etrafımıza ördü ...