her şey gibi renkler de
renk olmaktan çıkıyor
uzaklara gittikçe.
uzaklarda her şey
hiç bir şey oluyor.
sadece hasretler
bir sabah kalkıp
en erkenden,
tırmanıp diğerine
bulduğum ilk yelkenden
en üsttekine derken
daha yüksektekine
farkında mısın hep böyle batar,
yorgun günlerde akşam güneşi
önce karşındaki dört duvarın döner,
alacadan batık sarıya rengi
oturduğun koltuğa dökülür,
tiryaki bir sigaranın son külü
güneş alıp başını,
gitmeye koyulduğu zaman.
balıketi bir keyif açmaya başlar
içinin derinliklerinde.
rüzgar alnına şöyle bir dokunur ufaktan.
sen önce bir öpücük kondurursun
bir sokak kedisini aldım evime
şimdi okuma-yazma öğretiyorum ona.
küçükken bize anlatamadıkları ne varsa
çağla yeşili gözlerinin içine baka baka
öğreteceğim bıkmadan usanmadan.
tırnaklarıyla buğulu camlara
yağmur akıyor bulutlarımdan
sen sancılarında bakire bir telaş
bütün kaçışlara dünden hazırız
satın alınamayacak gezegenlere koşuyoruz
zembilimizde boş hava.
soluk alamıyoruz.
sakladım seninle ilgili ne varsa.
numaraları birbirine karışmış
kitap sayfalarına.
yaramaz çocukluklar yaptım.
bütün satırları başka renklerde
çocukça boyadım.
artık süt kokusunda değil,
rakı kıvamında nefesim.
büyüdüm yani.
ellerin kavga yerinin ortasında.
kıymetli taşların;
nasıl yuvarlandığını mazgallara,
ebruli saltanatlar gibi başlayan bir oyundu
eski zaman zemherilerinden kalma farklı bir kokuydu
iki kişilik,
içinde belki bir uzak yada başka bir şey saklıyordu.
denizlerin taşan köpüklerini içinde taşıyordu
kainatın yaradılış öyküsünü yaşarım.
içinde sadece ben olan.
kimseleri yanıma yaklaştırmam.
saçlarım uçar rüzgarlarda
bana bir tel bırakmadan
kaybolur gider,




-
Nur Tuna
-
Ertuğrul Söyünmez
-
Gülin Su
Tüm YorumlarNe kadar ben...ne kadar yürek...ne kadar yaşam dolu şiirlerinz...yüreğinize kaleminize hayran oldum şiir dostu...yaşanmışlığın her köşesinde duygularınız aksın bir ömür...selam ve saygımla
sen çok seviyorum Cevat çeştepe
şirlerinide
özledim seni geleceğim elini öpmeye
iyiki varsın hocam
...sevdiklerimizden ve okuduğumuz kitaplardan değildi uğradığımız ihanetler...duvarlarımızdaki yaralar sevgisi tutsak olanların ve düşüncesi korkakların ihanetlerinin izdüşümüydü...
....yaşam çizgisinin iki ucu arasında bir merdiven çıkar ya da ineriz...doğuma veya ölüme doğru..etrafımıza ördü ...