gene görmeden geçip gittin önümden.
sis ben değildim ki,
şehirdi üzerine çöken.
ben ucuz bir vitrinde mankendim,
şapkası gözünün üstüne düşen.
tokların oyunudur lades.
bir el, ucundan yakalar kemiği
diğer el, elinde kürdan
karıştırır dişleri.
sürekli kandırabilmek için
karşındakini.
ben seni tanıyorum bir yerden, ama nereden.
hiç beraber kuş kovaladık mı seninle
bir tarlada, öksüz bir yağmur gibi yağarken.
üzerimizde anamızın belediği toprak
ve sancımız henüz göbeğimize bağlıyken.
sonuçsuz bir hipnoz gibi bakar kalırım
gözlerimin önünde canlanmaz hiçbir şey
ne bir çam ağacından, iğne yapraklı gölge
yada eğilip öpmek tutkusu dudaklarından.
yeditepeli bir boşluktur bu,
beslenir yalnızlığımdan.
“yeşili sevenler bir adım öne çıksın”
diye bağıracak
gök gürültüsü sesli bir adam.
yüksek perdeden…
birkaç tane yaprak
sessizce ses verecekler,
gitme diyemedim diye üzülme;
sessizlik sensizlik demek değil ki
giden yoktur belki de.
özgürce acı çekmek için
özgürlüğün harman yerinde
üzerinde yazlık sinema yazan bir beyaz perdeyim.
gazı alınmış sade gazoz ve sakız leblebisiyim.
şimdi kar yağıyor, onun için yanmaz ışıklarım
boyası döküldükçe daha da yoksullaşır tahta sıralarım.
ama siz beni otuz belki kırk, elli sene önce görün.
biliyorum, şimdi şiddetli bir baş ağrısı.
duvarın dibine düşmüş hiçbir gölgede
bulamazsın, yok benim tenimin kokusu.
bir sandala bin şimdi hemen,
çift kürekçisi olsun istersen.
sen ayaklarını suya sarkıt
Doğum sancısından geriye
Kan ter içinde bir bebek kalır,
Göbeği anasına bağlı.
Birde sigara izmaritleri kapının önünde
Hepsi yarım içilmiş,
sana şimdiye kadar,
hiç şiir yazmadım diye sitem etmişsin bana.
demek alıcı gözle bakmıyorsun yazdıklarıma.
benim yazdığım her şiirde
benden bir sitem saklıdır sana, görmesen de.




-
Nur Tuna
-
Ertuğrul Söyünmez
-
Gülin Su
Tüm YorumlarNe kadar ben...ne kadar yürek...ne kadar yaşam dolu şiirlerinz...yüreğinize kaleminize hayran oldum şiir dostu...yaşanmışlığın her köşesinde duygularınız aksın bir ömür...selam ve saygımla
sen çok seviyorum Cevat çeştepe
şirlerinide
özledim seni geleceğim elini öpmeye
iyiki varsın hocam
...sevdiklerimizden ve okuduğumuz kitaplardan değildi uğradığımız ihanetler...duvarlarımızdaki yaralar sevgisi tutsak olanların ve düşüncesi korkakların ihanetlerinin izdüşümüydü...
....yaşam çizgisinin iki ucu arasında bir merdiven çıkar ya da ineriz...doğuma veya ölüme doğru..etrafımıza ördü ...