bir deli sevdaydı, bir deli yürek..
kavgayı küfür gibi yaşayıp,
sevdimi, insan gibi severek
ve yaşamın kendisinden
neler beklediğini bilerek
dört nala, dolu dizgin.
bir ağacın içine saklanmış,
en koyu renk ol
umut ol.
kolayca harcanmayacak
boşluğa konulmayacak
umut ol.
yağmur yağıyor sanki
parmak uçlarıma, üşüyorum.
gene bulamamaktan korkum
inci tanesi doğuracak istiridye anayı.
bu denizlerde boşuna mı arıyorum.
nereden başlamalı,
o ince ayarı elden bırakmadan.
önce tozunu alıp duvardaki resimlerin,
sonra içeriyi bir güzel havalandırmalı.
sil baştan diyorsan eğer her şey için,
takvimden bir yaprak daha koparıp
Sen yosun yeşili gözlü kadınsan,
Gözlerin yosun yeşili ise eğer...
Ve rengi gümüşe dönmüş bir dere
Yosun renkli gözlerinin önünden akıyorsa,
Bir yudum şarap tadından yoksun
Kurak bir cehalet gibi
şimdi bayırlardan aşağı, düzlere
sırtımda en katmerli renkleriyle
karanlık dağlar, kayalar
bir su akıyor ayaklarımın altından
içinde son kavalın türküsü çağlar
koyunlar ağlar.
bu gece bütün misketlerimi fırlattım sokağa.
bulup başka çocuklarda sevinebilsin,
düşlerinde hiç olmazsa gülebilsin diye,
kırmızısı, laciverdi, yeşili.
kapattım kenarları kırmızı çizgili defterlerimi.
Dünyanın bütün şehirlerinin
Büyüsü bozuluverir bir anda.
Eğer bir serçe istediği yuvayı
Kuramıyorsa ağaç dallarında.
Böylesine yaşamak;
en sapa bir dağ köyüne gönderiyorum
hasretime yabancı sevgilimin gözlerini.
ona ait ne varsa ona,uzakta ne kaldıysa
kendime saklıyorum.
sonra alıyorum elime en yeni havadisleri
ve yalnızlığımla kurulmuş düşleri
bak işte öfkemin resmi
akıyor duvardan aşağı ince bir sızı gibi
kadehim birden bomboş kalmış elimde
göz yaşlarım sanki…
üstü çizilmiş anılardan değil
kül rengi hayatlardan tutuluyor nefesim.




-
Nur Tuna
-
Ertuğrul Söyünmez
-
Gülin Su
Tüm YorumlarNe kadar ben...ne kadar yürek...ne kadar yaşam dolu şiirlerinz...yüreğinize kaleminize hayran oldum şiir dostu...yaşanmışlığın her köşesinde duygularınız aksın bir ömür...selam ve saygımla
sen çok seviyorum Cevat çeştepe
şirlerinide
özledim seni geleceğim elini öpmeye
iyiki varsın hocam
...sevdiklerimizden ve okuduğumuz kitaplardan değildi uğradığımız ihanetler...duvarlarımızdaki yaralar sevgisi tutsak olanların ve düşüncesi korkakların ihanetlerinin izdüşümüydü...
....yaşam çizgisinin iki ucu arasında bir merdiven çıkar ya da ineriz...doğuma veya ölüme doğru..etrafımıza ördü ...