kaldırıma düşmüş bir yavru serçe,
tam iki adım önümde.
benden bir adım ileride olanlar var
serçe yavrusuna bir adım daha yakınlar.
ağlamak istiyorum
bir adım önce kalkmadığım için
hiç gelmeyeceğini bildiğin
mektupları beklediğin oldu mu?
üzerine adım izi düşmemiş
üstünü karlar örtmüş,
sokaklarında….
dayayıp alnını;
sessizlik:
işlemeyi unutmuş gibidir saat asılı olduğu duvarda
akrep sokmuş kendini, yelkovan donmuştur soğukta
boşalmış zembereklerdir kaybolan.
bir sandal içindedir yaşam burada, okyanus ortasında
güneşe küsülür mü
hele mevsim tam yaz ortası
ve akşam üstü
adın; ayçiçeklerine babadan akraba
da olsa,.
güneşe küsülür mü .
avuçlarımdan kurşun aktı, şafaktı.
önümdeki ak kağıda yüreğimden kan damladı.
üzerinde sana geliyorum yazılıydı
oradayım üç şafak sonra
avuçlarımdan kurşun aktı, şafaktı.
senin beni okuyamayacağın zamanlara
içinden, nice pas tutmuş üç bıçakla
iki kurşun geçmiş bir deli ıskartayım.
saatimi hesaplaşmanın ayarına getirmiş,
cımbızla körlüklerimi ayıklamışım,
kitaplarımın anlamadığım satırlarından
her şeyi yeni baştan, okumaya başlamışım.
duvarınıza astığınız o fotoğrafı çok sevin
isterseniz bakışlarınızı bulut rengine boyayın
ama gözyaşlarını değil duvarlarınızın rengini sevin
üstünde oyunlarınızdan izler, koklanmış çiçekler varsa eğer .
bir gün,
hani tek başına denizlere dalıp gitmek gibi
arada kaldırıp başını bakmak martılara
önünde bir kadeh rakı
kulaklarında ıssız bir melodi.
dalgalar, köpükler ve mavilikler
ne kadar yalnız bırakırsa insanı
aşkın yok satıyor bana,
gece gündüz kuyruktayım
açılmamış yüreğinin önünde
topal ve kör …
aldırmadan zamanın
geçmişine, geleceğine
şimdi bir vapur geçmeli gözlerimin önünden
denizleri yarmalı tam orta yerinden
dalgalar ayaklarımı ıslatmalı
ayaklanmalı
bana seni hatırlatmalı, seni hatırlatmalı.




-
Nur Tuna
-
Ertuğrul Söyünmez
-
Gülin Su
Tüm YorumlarNe kadar ben...ne kadar yürek...ne kadar yaşam dolu şiirlerinz...yüreğinize kaleminize hayran oldum şiir dostu...yaşanmışlığın her köşesinde duygularınız aksın bir ömür...selam ve saygımla
sen çok seviyorum Cevat çeştepe
şirlerinide
özledim seni geleceğim elini öpmeye
iyiki varsın hocam
...sevdiklerimizden ve okuduğumuz kitaplardan değildi uğradığımız ihanetler...duvarlarımızdaki yaralar sevgisi tutsak olanların ve düşüncesi korkakların ihanetlerinin izdüşümüydü...
....yaşam çizgisinin iki ucu arasında bir merdiven çıkar ya da ineriz...doğuma veya ölüme doğru..etrafımıza ördü ...