Öyle işte;
Ben hep bilmediğin gibiyim.
Bugün de gelmediğin o yerdeyim.
Birazdan seninle buluşmayacağım.
Tek bir kelime dahi konuşmayacağım...
Hiç gitmeyecekmiş gibi geldiğim senden,
Hiç gelmemiş gibi çekip gittim.
Hiç ölmeyecekmiş gibi doğduğum yerden,
Hiç doğmamış gibi göçüp gittim.
***
Aklımda belli belirsiz hatıralar,
Mecbur kalınca, özlediğini bile gizlermiş insan.
Alev alıp yanınca, konuşmaya olmazmış derman.
Mecbur kalınca, nefessiz dahi yaşarmış insan.
Ayrılınca nefes almaya, zaten yokmuş ki imkân...
Ben seni;
Özledim sevgili,
İnan çok özledim.
Avuç içlerinden öpmeyi,
Gözümü açınca seni görmeyi,
Dizlerinin dibinde yatmayı,
Kokunu ciğerlerime katmayı özledim.
Özlemeyi bilir misin?
Hasretten burnunun direğinin sızlamasını,
Yüreğinin salya sümük ağlamasını.
Bir milin her iki gözünü dağlamasını...
--------
Ya beklemeyi! ...
Ey sevgili,
Bilesin ki sen benim ahımdan,
Bense uğruna yolduğum papatyaların,
Günahından yanacağım.
O gün gelip bana hesap soran her yaprağa,
Benim güllerimi de solduran vardı diye,
Pişmanım...
Bu aşka düştüğüm için,
Seni bu kadar sevdiğim için.
Bu hale geldiğim için pişmanım.
İçten içe çürüyen çınar gibiyim.
Yıkılsam bana yakışmaz.
Yapmadıklarından duyduğun pişmanlık,
Yaptıklarından duyduğun pişmanlıktan,
Çok daha fazla acıtır.
Çünkü hayat;
Yaptığın yanlışları telafi etmek için,
Sana her gün bir şans verirken,
Yani yalandı diyorsun.
Gözlerin yalandı,
Sözlerin yalandı,
Aşkın yalandı öyle mi?
Yani gönlüm,
Bir yalana mı kandı?
Kapasam gözlerimi,
Sıyrılsam bedenimden,
Bir anda yanında olsam.
Güzelliğini seyre dalsam.
Uzanıp ellerini tutsam,
O an için ürperse,




-
Alpay Ekmekci
Tüm Yorumlarduygularımızı tercüme etmişsiniz şairim