Öyle bir aşkla bağlanmalıydı ki insanoğlu,
Başka güzellere karşı gözüne perde inmeliydi.
Gündüz hayalinde gece ise düşünde,
Yalnız onu görmeliydi.
Eline başka el değdiğinde ateş tutmuş gibi,
Yatağına başka insan girdiğinde,
Dünyadan giderken üzülecek olsam,
Dünyaya gelirken ağlar mıydım hiç.
Ölüm dediğinden korkacak olsam,
Kendimi kor ateşe atar mıydım hiç...
Sanır mısın ki bilmezdim,
Sonumuzun ayrılık olacağını.
Sönmeyecek biliyorum,
Dünya tersine dönecek,
Ama bu yangın sönmeyecek.
Güneş tersten doğacak,
Ama bu ateş küllenmeyecek.
Bu gece beni düşün,
Ellerini tuttuğumda ellerimin titrediğini,
Gözlerine baktığımda kendimden geçtiğimi,
Neleri göze alıp sana geldiğimi,
Ve nelere maruz kalıp, senden gittiğimi...
***
Beklemeye tahammül kalmadı.
Bilesin ki;
Bu gemi bu limandan ayrılacak.
Ya benimle gel,
Aşka yelken açalım.
Ya da sen kal,
Bu gönül han mı ki;
Dilediğin zaman gelip,
Dilediğin zaman gidesin.
Yok öyle;
Geçiyordum uğradım diyesin.
Ey sevgili aşk bir ateştir,
Bugün bayram...
Sevenler buluşacak,
Ayrılanlar kavuşacak,
Küsler barışacak,
Herkese bir bayram yaşanacak.
***
Bu haksızlık,
Ne zaman sana laf etsem,
Kendimi azarlıyorum.
Ne zaman canını acıtmak istesem,
Kendime zarar veriyorum.
Ne zaman sana küssem,
Artık gel demiyorum.
Senden davette beklemiyorum.
Hele sevdim demeni hiç istemiyorum.
Geçti çünkü bizim devran.
Çoktan yazıldı hakkımızdaki ferman.
Gayrı sen bir yere ben bir yere.
Şimdi bu yaptığın iş miydi senin.
Aynaya bakınca gördüğüne ne diyeceksin.
Ben burada hasretle seni beklerken,
Sen başka bir gönüle nasıl gireceksin.
***
Tutup onu da mı sevdim diyeceksin,
duygularımızı tercüme etmişsiniz şairim