Bu gönlümün en büyük derdi,
Sana olan hasretimdi,
Yokluğunda hep acı çekmiş olsam da,
Seni özlemek dahi güzeldi.
Bu gönlümün en utangaç zamanı,
Güzellik yüzünde değil,
Gönlünde olmalı.
Masumiyet gözünde değil,
Bakışında olmalı.
Ben seni cismimle değil,
Kalbimle sevdim,
Hadi git...
Özgürsün artık.
Uç dilediğin diyarlara,
Dönüp bakma bile ardına.
Gönül kafesim kırıldı çoktan.
Zaten yıllarca esirdin hiç yoktan...
Hasta yatağımda uzanmışım öylece.
Bekliyorum gelecek olanı,
Yalnız ve de çaresiz.
Karanlık sarmış dört bir yanımı.
Lambalar faydasız, biçare.
Bekliyorum sadece.
Söyleyin sevgiliye,
Beni bundan sonra aramasın,
Yaşarken O öldürdü zaten,
Sakın ardımdan ağlamasın,
Han evime gelmeyen o zalim,
Varsın mezarıma da uğramasın,
Haberini aldım...
Gecenin karanlığında vatanı beklerken,
Soğuk iliklerine kadar işlerken,
Aklında sadece sevdiklerin varken,
Çakallar pusu kurup sana kıymışlar.
Tam da bir kalleş gibi sırtından vurmuşlar...
Unuttum dedin mi bir kere,
Hakkını vereceksin,
Öyle görünce,
İçin filan cız etmeyecek,
Baktığın her yerde,
Onu görmeyeceksin,
Haklısın kusursuz değildim,
Ama hatalarımdan da çabuk dönerdim.
Kabul huysuz ve aksi biriydim,
Ama hemen gönül da almayı bilirdim.
Tamam bazen çekilmezdim.
Ama bilirsin işte seni çok severdim.
Her acıya dayanacak gücü bulurken kendimde,
Tek bir sözüne kırılıp ağlıyorsam,
Kurşun işlemeyen,
Korku bilmeyen sinemden,
Tek bir bakışına vurulup dağılıyorsam,
Yere göğe sığmaz iken,
Say ki bir defa sarılsan,
Bir insanın hayatı kurtulacak.
Tut ki bir kere öpsen,
Bir ceset can bulacak.
Buna da mı değmez...
duygularımızı tercüme etmişsiniz şairim