Gözleri davet etmese,
Tek bir adım atmazdım.
Yüreği gel demese,
Bunca yolu aşmazdım.
Ve bana tebessüm etmese,
Aklımı yitirip şaşmazdım...
Düşünme gönlüm,
Olmayacak şeyleri aklına getirme.
Hasret çekilmez olsa da,
Sen bu sebepten kendini bitirme.
Görmez misin,
Seni yakan ateş kimleri ısıtmakta.
Hangi gece bekler sabahı,
Gün diye doğan sen olmayacaksan.
Hangi gönül bekler baharı,
Ateş diye ısıtan sen olmayacaksan.
Bana mı kaldı yokluğunda yaşamak.
Kolay mı sence olmadığın dünyada,
Alan sen misin ki;
Dileyince veresin.
Kalan sen misin ki;
İsteyince gidesin...
Unut diyorlar,
Öyle de kolay söylüyorlar.
Gözü görmeyene bak der gibi,
Kulağı duymayana işit der gibi,
Alay eder gibi...
Aldırma gönül...
Bu ilk değildi ki son olsun.
Sevmeyi öğrenemedi ki,
Aşkı bulsun.
Böyle gelmiş böyle de gider.
Varsın canı sağolsun...
Alevler içindeyim yar...
Sicim gibi yağmana,
Ruhumu ıslatmana ihtiyacım var.
Gözüm yolda bekliyorum yar...
Kapımı çalmana,
Beni çekip almana ihtiyacım var.
Bakma sen yok dediğime,
Sevgiden uzak,
Her sözüne alınırım.
Aldanma öyle dik durduğuma,
Bir bakışınla bile,
Kum gibi dağılırım.
Alışıyor insan;
Hasretten ölünmediğini gördüğünde,
Gidenin dönmediğini öğrendiğinde,
Ve acının eşiğini geçtiğinde,
Alışıyor insan...
Biliyor çünkü,
Söyle melek misin, yoksa peri mi?
Böylesine sarmışken kalbimi bu ayrılığın yeri mi?
Ben uzaklarda ararken kalbimde buldum seni,
Sende başkasından değil Allah’ından bul beni
duygularımızı tercüme etmişsiniz şairim