Sen benim;
En güzel rüyamdın sevgili;
Uyuyarak kalamadığım,
Tekrar uykusuna dalamadığım,
Asırlık çınarımdın işte;
Gölgesinde yaşayamadığım,
Ne zaman aşığım desem,
Kime diyordu,
Sana diyordum,
Ama bir türlü inanmıyordu,
Kızıyordum,
Naz ettiğini sanıyordum,
Tutunacak dalımdın...
Uzandıkça uzağımda kaldın.
Gönlüme bir nefes,
Yaşamama sebeptin...
Gidince çaresiz kaldım.
Görsen bir başınayım,
Tir tir titriyor yüreğim.
Belli ki yanıma değil de,
Yine aklıma geleceksin.
İçim acıyor sevgili,
Yoksa bir kez daha mı,
Kötü haber vereceksin.
Giderken beni öyle güzel dağıtmıştın ki,
Yokluğunda toplamaya kıyamadım.
Kalbime hançeri öyle tatlı saplamıştın ki,
Elim varıp ta çıkarmaya kıyamadım...
Ne cefalar çektim senin uğruna,
Kaç kişinin ahını aldım,
Düşerken yoluna,
Üzerine bastığım toprak dahi,
Aldı da beni koynuna,
Başımın üzerinde taşıdığım sen,
Sen hangi ara böyle oldun.
Ne ara bu ihaneti kafaya koydun.
Tek ayak üstünde kırk yalan uydurdun,
Beni elinde oyuncak edip durdun...
Oysa bir zamanlar nasıl da masumdun.
Neydi böylesine kendini kaybetmene sebep.
Nerde kaldı haya, nerde kaldı edep.
Biz böyle mi anımsayacaktık birbirimizi.
Böyle mi anacaktık mazimizi.
Hani dost kalacaktık.
Hani yalnız güzel günleri hatırlayacaktık.
Aşk, aşk diye feryat eder,
Cümle âlemi gezersin,
Aşk sendedir gönlüm,
Söyle neyi nerede ararsın.
Bir ten midir seni senden alan, seni derde salan.
Ten dediğin topraktır, her gün ayağınla çiğnersin.
Ben seni yüreğime beklerken,
Sen yine aklıma geldin,
Avuçlarına bırakıp ta,
Kalbimi al derken,
Sen gittin aklımı aldın,
Tüm varlığımı sana vermeyi dilerken,
duygularımızı tercüme etmişsiniz şairim