Sen ne çabuk vazgeçtin benden,
Ne de kolay bitti dedin,
Gitmemi istedin.
Bir ömrün kazandırdığını bir çırpıda silip,
Ne de kolay yetti dedin.
Nasıl da rahat söyledin...
Sen hiç tanımadığın birine, sevdiğini sordun mu,
Sana zulmetmesine rağmen, O'nu korudun mu,
Haksız olduğunu bilsen bile savundun mu,
Söyle sevgili susma söyle,
Sen hiç; aşkın rüzgârında savruldun mu?
Sen ne çabuk vazgeçtin benden,
Ne de kolay bitti dedin,
Gitmemi istedin.
Bir ömrün kazandırdığını bir çırpıda silip,
Ne de kolay yetti dedin.
Nasıl da rahat söyledin...
Bu sevdanın bir tarafı ben,
Diğer tarafı hasretindi.
Olmazdı bu yüzden...
Yokluğunla yaşanmazdı.
Soracaklar elbet mahşerde,
O büyük aşka ne oldu?
Aklına gelen başına gelir diyorlar,
Hiç aklımdan çıkmayanım, neden hala gelmiyorsun?
Bir şeyi kırk defa söylersen olur diyorlar,
Hep ismini andığım, neden yanımda olmuyorsun?
Geleceğin var da yollara düşmek midir sana ağır,
Tuzla buz olmuş cam kırığı misali sana olan aşkım,
Sadece yüreğime değil,
Boğazıma kadar dolmuşsun,
Sussam acıtıyor, konuşsam kanatıyorsun,
O halde yazayım diyorum, onu da beğenmiyorsun.
Söyle sevgili söyle;
En çok neye üzgünüm biliyor musun?
Sevmediğine değil, sevip de söylemediğine...
Neden böylesine kahroldum anlıyor musun?
Gelmediğine değil, geldiğini göremediğime...
En çok neydi muradım biliyor musun?
Güneş her gün batıyorsa,
Mümkün mü tekrar doğmasın.
Baharda açan çiçek,
Nasıl kış olunca solmasın.
Elveda etmeden giden yar,
Söyle niçin yerin dolmasın...
Bakışlarında bir anlam var, bakıp da çözemediğim.
Seyrettiğin bir şey var, benim bir türlü göremediğim.
Gizlesen de bir sırrın var, kimseye diyemediğin,
Gözlerinin baktığı,
Kalbinin sakladığı olsam ne dersin sevgili.
Canıma cansın,
Ömrüme ömür,
Ya gel artık,
Ya al beni de götür,
Bilmez misin, sensiz kulağım sağırdır,
Gözüm kör,
duygularımızı tercüme etmişsiniz şairim