Huzurun, mutluluğun bendeyse gel sevgili,
Bu can da, bu tende senindir, benim değil ki.
Hem aklın, hem fikrin bendeyse durma artık sevgili,
Bu gönlün gerçek sahibi sensin, misafiri değil ki.
Ne istersen iste, ne dilersen dile emrindir sevgili,
Ey gökyüzü, bir daha bana aşk dersen,
Bilesin ki yeryüzünü sana tercih ederim.
Gayrı bir kez bile yarin gözlerine benzersen,
İnan bana toprağa karışır da çeker giderim...
***
Ey güneş, bir daha aşk ile doğarsan,
Ey gönlüm;
Aynı rüyayı bir daha göremezsin.
Bir düştü bu yaşadığın,
Uyanmam diyemezsin.
Acı gerçekler dururken karşında,
Hiç birini görmezden gelemezsin.
Gözlerinin ateşinde eriyen kar tanesi gibi gönlüm.
Vuruldum ya bir kere,
Artık bana ait değildir ömrüm.
Görmez misin sevgili,
Hasretinden nasıl da deliye döndüm.
Korkma alevimden,
Biri olmalı insanın hayatında,
Yanında iken huzur bulduğu,
Yaklaştıkça her adımda,
Kokusu ile gülleri kıskandırdığı,
Biri olmalı insanın hayatında...
Aklına her geldiğinde yüzü gülmeli,
Nice cefalar çektim senin uğruna,
Kaç kişinin ahını aldım,
Düşerken yoluna,
Üzerine bastığım toprak dahi,
Aldı da beni koynuna,
Başımın üzerinde taşıdığım sen,
Sana ait gönül bahçesinde gül olmak,
Bir ömür boyu diken üstünde kalmaktı.
Gitti gidecek diyerek,
Biteceğini bilerek,
Her an tetikte,
Her an korkuyla yaşamaktı.
İsmini cismini unut dedin,
Unuttum.
Yerini yurdunu bırak dedin,
bıraktım.
Kendinden geç dedin,
geçtim.
Gökyüzü şu ayrılığı duysa,
Tek bir bulut kalmaz ağlardı.
Güneş bir daha gülmez,
Işığını kâinattan saklardı.
Yıldızlar kararır,
Ay dahi dünyasına küserdi.
Bir sen vardın beni koklayan.
Bir sen vardın koruyup kollayan.
Ah ettiğimde yüreği benden çok yanan.
Gözyaşı döktüğümde sarıp sarmalayan.
Bir sen vardın anne,
Acıma dayanamayan,
duygularımızı tercüme etmişsiniz şairim