Sen benim, cennet kokulum,
Gülen yüzüm,
Söylenmemiş sözümsün...
Sen benim, mahzun yanım,
Gizli sevdam,
Onur duyduğum yaramsın...
Ben sana ödül,
Sen bana cezasın derdi.
Ben ödülümü yitirdim,
O cezasını bitirdi.
Sonrada çekti gitti...
Bilirsin en olmadık zamanda,
Hiç beklemediğin bir anda çalardım kapını.
Aradığın yerde bulunmazdım da,
Saklandığın yerde olup alırdım aklını.
Korkardın ansızın beni görmekten,
Yatağından taşmış,
Coşkun akıyorsa bir yürek,
Kir pas tutmaz, kötülük bulunmaz,
Önünde engel durmaz,
Unutma;
Eğer durulmuş, kurumuşsa bir yürek,
Söyle sevgili,
Gönlünü almak için,
Ben daha ne yapacaktım.
Seni kazanabilmek için,
Başka neleri kaybedecektim.
Hasretten gayrı ne kaldı elimde,
Biliyorum dardasın,
Ama şükür ki hayattasın.
Biliyorum zordasın,
Ama sanma ki mezardasın.
Hangi karanlık var,
Ardında güneşi saklamayan.
Dargın değilim.
Ne sensiz gelen güne,
Ne geçip giden ömre,
Ne vakitsiz açan güle,
Ne sorgusuz seven gönüle.
Dargın değilim.
Ey aşk elinden bertaraf olan kalbim.
Yan sende…
Dilediğin kadar, istediğin kadar yan.
Ancak ne kadar yansan da sakın belli etme yandığını,
Çünkü sevdiğin kişi,
Yandığın kadar daha yakacaktır canını.
Senin için dediler ki ellere varmış,
Kim tatlı söz söylediyse gidip o söze kanmış,
Bir de bunu güya canımı acıtmak için yapmış,
Döndüm baktım kalbime, sende benden ne kalmış.
Gördüm ki ben senden gideli hayli zaman olmuş,
Dedim ki kendime;
Bu kadar mı değersizsin.
Yazık değil mi,
Her zulme boyun eğersin.
Her cefaya razı gelir,
Her söylenene tamam dersin.
duygularımızı tercüme etmişsiniz şairim