En olmadık zamanda,
Hiç ummadığın bir anda,
Yüreğimde ki senden kurtulacağım,
Bülbül benden cesaret alacak,
Mecnun Leyla'sından ayrılacak,
Ferhat yeniden dağlarla barışacak,
Senden önce de yaşıyordum,
Ama hiç nefes almıyordum.
O zaman da dert taşıyordum.
Ama çaresiz kalmıyordum.
Demem o ki;
Hem sende can buldum,
Ben senden vazgeçmezdim,
Bu can bu tenden gitmese...
Yemin billah terk etmezdim,
Bana yazılan ömür bitmese...
Ben benden vazgeçmezdim,
Ey gönlüm sende bir gün öleceksin.
Dünya denen bu mekandan,
Elbet göçüp gideceksin.
Kaçış yok gönlüm Azraili göreceksin,
İşte o an geldiğinde,
Her şey yalanmış diyeceksin.
Ben sende şekilleniyorum sevgili,
Yürümeyi, konuşmayı senden öğreniyorum.
Yüzüm, gözüm sana benziyor.
Özüm, sözüm seni söylüyor.
Doğruların doğrum oluyor.
Yanlışların yanlışıma karışıyor...
Sende seveceksin sevgili,
Ama ben senden geçtikten,
Sen bende öldükten sonra seveceksin.
Ki ancak o zaman;
Karşılıksız aşkın acısını,
Gözlerinle değil,
Sanma ki hep böyle olacak.
Sanma ki bir ömür,
Sevilen olarak kalacaksın.
Gün gelecek,
Senin de ateş bacayı saracak.
O gün sende yanacaksın.
Önce doğup büyüdüğün yer,
Sana yabancılaşacak,
Oturduğun mahalleyi bile tanımayacaksın.
Caddeler, sokaklar,
Kendi evin dahi başkalaşacak,
En iyi bildiğin yollarda bile kaybolacaksın.
Önce doğup büyüdüğün yer sana yabancılaşacak,
Oturduğun mahalleni dahi tanımayacaksın.
Caddeler, sokaklar, kendi evin dahi başkalaşacak,
En iyi bildiğin yollarda bile kaybolacaksın.
Bir perde inecek açık sandığın gözlerine,
Ne kötüymüş insanın kendiyle savaşması.
Her vurduğunda yüreğinden vurulması,
Önce kendi ateşinde yanıp kavrulması,
Sonra da küllerinde sönüp savrulması.
Ne büyük çaresizlikmiş,
İnsanın kendinden kaçması.




-
Alpay Ekmekci
Tüm Yorumlarduygularımızı tercüme etmişsiniz şairim