Neyine güveneyim.
İki lafından biri yalan olan sözüne mi?
Sürekli dışarıda olan gözüne mi?
Bende olmayan gönlüne mi?
Söyle neyine güveneyim.
Kalbimi bir daha sana nasıl vereyim.
Aklında olanı söylemek kolay da,
Yüreğinde olanı gizlemek ne zormuş.
Gitmek isteyene yol vermek kolay da,
Dönmek isteyene yok demek ne zormuş.
Ben beni nimet sanmıştım...
Meğer ona külfetmişim.
Yükünü alırım sanmıştım...
Meğer yükü benmişim.
***
Sevdikçe gönlünde yer eder,
Öğret bana...
Kor ateşe dokunup yanmıyorsun,
Bir hayale kapılıp kanmıyorsun.
Sevip sevip aldanmıyor,
Maziyi asla anmıyorsun.
***
Öğret bana...
Ateşe dokunup yanmıyorsun,
Hayale kapılıp kanmıyorsun,
Sevip sevip aldanmıyor,
Aşka bile inanmıyorsun.
***
Yoktum ol demesi yetti.
Oldum beni O farketti.
Bir tene sarıp gönderdi.
Korkarım beni terketti.
***
Olduğum yerin,
Olmam gereken yer olmadığını fark ettiğimde,
Olmadığım yerde,
Olmam gerektiğini anladım.
Öldüğün günü hatırlıyor musun?
Hani kalan ömrümün yarısını pay etmiştik.
Hani gidiyordun da yanı başında olmuştum.
O an her şey silinmişti de bir ben kalmıştım.
Anlatmıştın hani,
Olur mu böyle şey diye.
Özledim sevgili, inan çok özledim.
Avuç içlerinden öpmeyi,
Gözümü açınca görmeyi,
Dizlerinin dibinde yatmayı,
Kokunu ciğerlerime katmayı özledim.
Öyle ki kimseden saklayamayacak kadar,
Ey gönül,
Arama artık sen seni sevgilide.
Çünkü onda ya hiç yaşamadın,
Ya hiç yaşlanmadın.
Ya hiç olmadın,
Ya hiç ölmedin.
duygularımızı tercüme etmişsiniz şairim