Geçen gün uğradım, gönül dostuma,
Baktım, siyah saç kalmamış başında!
Hal-hatırın sordum, bunun üstüne,
Dedi; herkes ekmeğinin peşinde!
Daha dündü, çocukluktan çıktığım,
Ağarmış saçları, bükülmüş beli,
Bir bardak çayı da tutmuyor eli,
Görenler zanneder, sanki bir deli,
Hayat mektebini yaşadım dedi.
Yüzüne yakışmış, beyaz sakalı,
Hayatı huzurlu yaşamak için,
Mutlaka gerekir, insana sevgi!
Halden anlayana gönlünüz açın,
Bilirsin ihtiyaç her cana sevgi!
Ne kadar çok derdin olursa olsun,
Sokak lambaları, bana gülmeyin,
Sırrımı ellere sakın vermeyin,
Yalnızlığı başkasına sormayın,
Bunu iyi bilen, yine sizsiniz.
Karanlıkta ışık vurur yollara,
Ağzıma bir lokma bile girmedi,
Sen beni terk edip, gittikten sonra!
O gündür, bu gündür yüzüm gülmedi,
O büyük lafları ettikten sonra!
Kalmadı takadım, kalmadı gücüm,
Dün melek misali, bir çocuk gördüm,
Ana-babasına sevgiye muhtaç!
Sevgi ile bakan gözleri süzdüm,
Bütün gönüller de hep sevgiye aç!
Çiçek sevmek ister, taşı-toprağı,
Seni bilmem için söyle dostunu,
Ortaya sererler, inan postunu,
Sağlam mı, değil mi diyem testini,
Gerçek dostu olan ona sarılır,
Su testisi suyolunda kırılır.
İnsan kısa ömründe, neler görüyor neler,
Dert üstüne geldikçe, deler bağrını deler,
Gündüz hayal dünyanı, gece uykunu böler,
Derdi, kederi, gamı; yaşamayan ne bilir?
Yüzü gülmez insanın, olursa bahtı kara,
Felek seni tuttumu bir paçadan,
Dönemezsin, hiç sağına-soluna.
Göremezsin, baksan hangi açıdan,
Tüm engeller çıkıverir yoluna.
Çevrendekiler hep aslan kesilir,
Deniz ortasında gerdanlık gibi,
Böyle güzel tablo geçer mi ele?
Öyle berrak suyu, görünür dibi,
Asırlardır ayaktadır bu kale!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!