Susmanın erdemini, yaşayınca anladım,
Ne sesimi çıkardım, ne de öyle inledim,
Konuşulanı yine, candan-içten dinledim,
Birçok dertten kurtuldum, faziletle susunca!
Babam derdi, doğruluk; bitmeyen hazinedir,
İyi ya da kötü olsa,
İnsanları seveceksin.
Hep kötüler seni bulsa,
İnsanları seveceksin.
Zulmedip ağlatsa da,
Bizler, Yunus Emre torunlarıyız,
İncitmeden, sevmeliyiz insanı!
Cennete hazırlık yapan arıyız,
Emanet olarak taşı bu canı!
Sevgiden geçiyor mutluluk yolu,
Sabahın seherinde bir duman tüter,
Kuşlar cıvıldaşır, bülbüller öter,
Seherde ki hava cana can katar,
Sanki hayat yeni başlıyor gibi.
Güneş ilk ışığın vurur yüzüme,
İnsan hayatında güzel anılar,
İsterim ki resimlerde kalmasın.
Eskiyi silmesin, şimdi yeniler,
Derin hayallere boşa dalmasın.
Çekinmeden yürü, dostun yolunda,
Yalan dünya seni nasıl seveyim?
Şu garip gönlümü güldürmedin ki.
Bilmem ki ben senin neyin öveyim?
Her gün süründürdün, öldürmedin ki.
Biraz mutluluğu bana çok gördün,
İniş-yokuş gidiliyorsa yollar,
Sakın ola ümidini yitirme!
Öyle-böyle geçip giderse yıllar,
Dertleri sırtına alıp götürme!
Her gecenin bir sabahı olursa,
Takıldı boğaza çıkmadı sözü,
İki damla yaşla ıslandı gözü,
Hülasa dostlarım bu işin özü,
Bulaştığı yeri bitirir keder!
O güzelliğini görünce gözüm,
Girdin bu gönlüme sende park ettin.
Ne diyeyim sana kalmadı sözüm,
Bıraktın yüzüstü gittin çark ettin.
Sanki baştan belli idi niyetin,
Bayrak, şehit, ezan bilhassa vatan,
Karşılıksız sevdim, bana darılma!
Zerre çıkar için yurdunu satan,
Derde derman olsa sakın sarılma!
Kimileri yapar buna sömürü,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!