Felek ters çevirdi benim çarkımı,
Dert ile doldurdu, gönül arkımı,
Tarumar eyledi, evim, barkımı,
İşte bu sebepten gülmüyor yüzüm.
Başıma olmadık haller getirdi,
Âdemoğlu zinhar kaçışın yoktur,
Her yaşattığını yaşayacaksın!
Kime ne yaptıysan sana da haktır,
Yüklediğin yükü taşıyacaksın!
Gönül dünyasında kopan fırtına,
Her türlü acıyı yaşattı O’na,
Birçok yol denedi, dinmedi yine,
Feleğe kızdı da sesi çıkmadı.
Tebdil-i mekânda hayır var dedi,
Bu âlemde kendini hiç bilmeyen,
Sanki doğuştan kör, doğuştan sağır,
Bir de kendi durumunu görmeyen,
Gözleri görmüyor, idraki ağır!
Varlığından belki haberdar değil,
Kağnı gölgesinde yatıyor bir it,
Kerameti kendisinde sanıyor.
Azraile dahi vermiyor geçit,
Kendisi söylüyor, kendi kanıyor.
Önüne gelene atıyor yalan,
Yapacağın işleri yarına erteleme,
Fırsat elden kaçınca feryat etmek boşuna!
Büyük lokma ye fakat hiç büyük laf söyleme,
Bu âlemde insanın neler gelir başına!
Vaktinde yapılmayan işler olur birer dağ,
Ne var ne yok diye sordum gönüle,
Dedi ki ben sevdim, bilmem kime ne?
Dedim ki dertleri verelim sele,
Dedi hatıramı silmem kime ne?
Hiç mi gülmez yüzün, hep mi ağlıyor,
Bu dünyaya kimler konup göçmedi,
Aşkın badesinden kimler içmedi,
Dünya nimetini kimler biçmedi,
Gerçeğe açıldı kapı sonunda!
Karun gibi zengin oldu gülmedi,
Çalış Yaradana tevekkül eyle,
Kısmetten öteye yol gitmez imiş!
Güzel düşün, güzel yap ve güzel söyle,
Bu dünyanın işi hiç bitmez imiş!
Ancak ektiğini biçiyor insan,
Ayağını sıcak tut başını serin,
Dertlere dalıpta düşünme derin,
Dostun gönlündeyse eğer ki yerin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!