Kendince derdine arıyor çözüm,
Bir umut peşinde koşuyor insan!
Her an güzelliği arıyor gözüm,
Bilmem böyle nasıl yaşıyor insan!
Tarihten alıyor bazen dersini,
Tedbirini alarak, güven Yüce Allah’a,
Sabret, bekle, inan ki her işte var bir hayır.
Bakmaz, Türk’e, Arap’a, başka ırka Fellah’a,
Yürü kulum deyince, ne dağ kalır, ne bayır.
Çalışıp-çabalayıp, sonucu beklemeli,
Herkesin kendince vardır hesabı,
Yoksa bulamazsın, bakkal kasabı,
Bozulmaz mı bu insanın asabı?
Yüce Allah’ındır en ince hesap!
Nerede yaşarsan bellidir sonun,
Dışardan bakınca hep mutlu sandın,
Bir sıkıntın var mı diye sordun mu?
Dert üstüne geldi, yandıkça yandın,
Hakikati görüp, hayra yordun mu?
Her gelen canlının göçtüğü yerde,
Dertler depreşipte hüzün çökünce,
Kalmadı, gönlüme diyecek sözüm.
Sızladı yüreğim, inceden ince,
Okyanuslar gibi kabardı özüm.
Boynum bükük kaldı, gözlerim yaşlı,
Topladı başıma felek derdini,
Ben istesem dahi huzur kalmadı.
Arıyorum ademoğlu merdini,
Onun için gönlüm huzur bulmadı.
Zihnim bu işlere takıldı yine,
Selam verdim, hayırlı iş diledim,
Bekliyoruz dedi ekmek parası!
Hal-hatırın sordum, nasılsın dedim,
Baktım ki çok derin gönül yarası!
Felek insanlara neler veriyor,
Dedim halin nedir? Dedi ki nahoş,
Dedi, çektirenler olmasın hiç hoş,
Dedim, dünya fani, bu âlem bomboş,
Onun için böyle üzme kendini!
Dedim üzülmüşsün, dedi ki ne çok,
Ne yapacak bilemedi o anda,
Almasa bir türlü, alsa bir türlü!
Gidecek mi, kalacak mı mekânda,
Kalmasa bir türlü, kalsa bir türlü!
Soramadı hiç kimseye yolunu,
İnsan tecrübeyi kolay kazanmaz,
Bazen az, bazen çok zararla olur!
Düşene uzanan bir el bulunmaz,
Beşerin başına ne işler gelir!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!