Çare diye çaldım birçok kapıyı,
Derdimi demekten bu dilim şişti!
Aklım almadı ki böyle yapıyı,
Ateşsiz ocakta ciğerim pişti!
Önce bakıp şöyle yüzüme güldü,
Paran yoksa kimse bakmaz yüzüne,
İtibar etmezler, senin sözüne,
Dünya bomboş görünüyor gözüne,
Adına dediler bunun bunalım!
Kalmamıştır artık gözünün feri,
Henüz bakir denizi,
Her yerde Yörük izi,
Cezbediyor bu bizi,
Bu şehri seviyorum.
Yazın yaylada yaşar,
Var ise bir derdi konu komşunun,
Derman olmak için hep çalışırız.
Fikrimize uygun yaşamaz isek,
Ortama, duruma biz alışırız.
Gönül dünyamızı sarınca sevgi,
Sevgisiz çekemem inan hayatı,
Bu sebepten her şey kalır anlamsız.
Yarsız neyleyeyim gemiyi, yatı,
En güzel mekânlar olur anlamsız.
Para ile huzur satın alınmaz,
Öyle bir devire kaldık ki sorma,
Erkek belli değil, kız belli değil!
Gördüğün her düşü hayıra yorma,
Ördek belli değil, kaz belli değil!
Bütün hoşgörüyü benden bekleme,
Sakın unutma ki ben de insanım.
Bilerek sırtıma bir yük ekleme,
Çekemez o yükü, dayanmaz canım.
Ateşe atarak, seyrime bakma,
Bereket yüzünü gösterir durur,
Rüzgâr yağmurları gökte savurur,
Toprağın kokusu etrafa vurur,
Tabiatta her tür yağış olunca!
Güneş gösteriyor yüzün arada,
Çaresizce yığıldım bir köşeye,
Gelip geçenler hiç beni görmedi.
Döndüm sokaktaki atıl şişeye,
Kimse halin nedir diye sormadı.
Empatiyi dolamışlar diline,
Gönlüm bulabilse doğru yolunu,
Huzurla dolarım, bir bilebilsem.
Selamet olurmuş her sabrın sonu,
Gönlüm rahat olsa, bir gülebilsem!
Yanlış yola çevirmeden yönümü,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!