Nereden bakarsan çıkıyor aynı,
İki artı iki hep dört oluyor!
Çektiği çileden bükülmüş boynu,
Yaşanan ne varsa hep dert oluyor!
Yaşamakla ölüm ince bir çizgi,
Bir varmış, bir yokmuş oluyor insan!
Yaparsan bir hayır hep kalır izgi,*
Tomurcuk gül iken soluyor insan!
Esince gönlüme mazinin yeli,
Uzanıp tutuyor bir dostun eli,
Kaplıyor göğsümü duygunun seli,
Mazi sana ayrı şahsına özel!
Sanki bir robota dönmüş insanlar,
Duygusuz ruh gibi geziyor canlar,
Bunu ancak şahit olanlar anlar,
İnan ki insanlık yok olup gitti!
Baharda başlıyor yeniden doğuş,
Doğada bir telaş, var bir uyanış!
Kuzular meleşir, uçuyor bak kuş,
Demek ki son bulmuş tabiatta kış!
Benzese de birbirine farkı çok,
Ne sırlar gizliyor mezar taşları!
Yakınınsa yüreğini deler ok,
Kimleri gözlüyor mezar taşları!
Tevazu sahibi ne güzel insan,
Gül rengin mi soldu Mikail Abi?
Acı haber geldi, daraldı bu can,
Gözlerim yaş doldu Mikail Abi!
Mümkünse uzak dur değer bilmezden,
Başını olmadık belaya sokar!
Sözünü sakın o ibret almazdan,
Söylesende zaten kulağın tıkar!
Herkes ağzın açar adalet söyler,
Bakarsın adalet işine göre!
Yaptığı her işte hukuğu eyler,
Bazen öne geçer gelenek, töre!
Darda kaldı diye tuttum elinden,
Bir kez olsun sağol çıkmaz dilinden,
Bozuk ses çıkıyor sazın telinden,
Hâl-hatır sormayı dahi değmezmiş!
Sanma ki insanca düşünür bir gün,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!