Herkes her konuyu iyi biliyor,
Ağlanacak halimize gülüyor,
Bu cehalet bağrımızı deliyor,
Kafalar karışık bilgi dumanlı!
Ne kadar ağır bu dünyanın kahrı,
Çekeyim desende çekilmiyor ki!
İnsan kendisine sunar mı zehri?
İçeyim desende içilmiyor ki!
Sakalı uzamış olmuş bembeyaz,
Ağustosta hava O'na buz-ayaz,
Gülmemiş yüzüne bahtı da biraz,
Kimseye derdini diyemez olmuş!
Hüzünden bak akort olmuyor sazım,
Feryat figan etsem çıkmaz avazım,
Her mevsim kış oldu kalmadı yazım,
Bu sebepten hayat düzen tutmuyor!
Bu hayatta kim ne etse kendine,
Yenilmesin hevesine fendine,
Su taşıma zalimlerin bendine,
Elbet herkes ektiğini biçiyor!
Bir ırmak misali akıyor ömür,
Yetişeyim desen tutamıyorsun!
Elinde lekeyi bırakır kömür,
Atmak istesende atamıyorsun!
Eski defterleri açınca insan,
Sanki geçmiş yöne işliyor zaman,
Felek dedirtmiyor bir defa aman,
Hayat su misali akıp gidiyor!
Devir değiştikçe değişir şekil,
Elindeki toprak oluverir kil,
Tomurcuk kalıyor açmıyor ki gül,
Derdini kimseye diyemez garip,
*Mesleğini layıkıyla yerine getiren gazeteci arkadaşlara "armağan"olsun.
Gece gündüz koşar haber peşinde,
Birçok sıkıntı var inan işinde,
Bazen eksik olmaz bela başında,
Bakarım adama bir de lafına,
Laf-ı güzaf ise güler geçerim!
Kanmam süslü söze hem de gafına,
Tek kalemde inan siler geçerim!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!