Sevgiden geçiyor huzurun yolu,
Sevgiyle hayatın oluyor dolu,
Sevgiyle yeşerir çiçeğin dalı,
O zaman hayatın anlamı olur!
Sokağı güzel bir koku kapladı,
Rayihası, ruhumuza işledi.
Portakal çiçeği, dedi hopladı,
Sanki hayat o gün, yeni başladı.
Çiçeği süt beyaz, yaprağı yeşil,
Doğru ve yanlışta bir ince perde,
Bazen ayırt etmek çok zor oluyor!
Bu incelik belki düşürür derde,
O zaman gözleri yaşla doluyor!
Sevip sevmemeyi ayıramadı,
İyi niyetinden perişan oldu,
Bütün sıkıntılar üstüne geldi,
Kurtulayım derken daha çok buldu,
Çok ağır yükledi hayat yükünü!
Çoluk-çocuğunu perişan etti,
Hayat bazen gerçek, bazen de rüya,
Görülen rüyalar, gerçekmiş güya,
Rüya da dalınca bir berrak suya,
İyi ye yoruyor insanlar bunu!
Rüyalar geçmişi anlatır çokça,
Çok çaresiz kaldım, nasıl bunaldım,
Yine Yaradan’a isyan etmedim!
Dünyanın derdinden nasibim aldım,
Gönlümü karartıp bir kin gütmedim!
Canım dediklerin canın yakınca,
Tabiatı bırak kendi haline,
Bin bir nimet sunar senin eline,
Zarar vermez saçının bir teline,
Sonra ah ederek ağlama sakın!
Zamanında bütün doğa uyanır,
Mizaçla karakter bütünleşince,
İnsanda o zaman olur şahsiyet.
Yaş otuza doğru ilerleyince,
Kendini tamamen bulur şahsiyet.
Kişilik sahibi olan bir insan,
Öfkeyle kalkınca yanlış yaparız,
Mümkün olduğunca sakin olmalı!
Ardından da melül melül bakarız,
Huzuru hep sükûnette bulmalı!
Öfke yer bitirir her birimizi,
İşi ters gidince insanın bir kez,
Düz yolda takılır taşa ayağı.
Felek, kefen için vermeyince bez,
Şaşırır bilemez, ne solu-sağı.
Maddiyat sarmıştır insan gözünü,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!