Bir ses bıraktın içimde,
taşın kalbini çatlatan bir ses.
Ne kadar unutsam da,
aynı rüzgârı esir alır her cümlem.
"Sesiz bir Çığlık"
gittin.
ve şehir, sessiz bir istasyon gibi durdu ardında.
trenler geçiyor,
ama senin adın söylenmiyor anonslarda.
Sessiz Göç
Hiçbir yere gitmedim aslında,
yollar beni çoktan geçmişti.
Bir gölgeden ötekine sığındım,
her durakta biraz eksildim.
Vefasız Sevgiliye
Bir zaman senin gözlerinde
rüzgârı dinlerdim,
şimdi aynı rüzgâr
kapımı çarpıyor sessizce.
Yağmurlu Bir Gece Sonrası
yağmur yağıyor istanbul’a,
bir kadın geçiyor, elleri cebinde,
ben sigaramı yakıyorum,
ıslak taşlarda yansıyan gölgesine.
Yalnızlığın İçinden Geçen Aşk
Senin adını andım bu sabah,
bir çay bardağının buğusunda,
kırık bir aynada,
ve yoksul bir sokağın sessizliğinde.
Yasaklanmış Bir Ülkedir Gözlerin
Yasaklanmış bir ülkedir gözlerin,
girerken pasaportum yanar,
adımı unuturum,
ve sınır boylarında susar rüzgâr.
Yersiz Aşk
yine geç kaldım kendime
bir istasyon sessizliğinde unutuldum
bavulumda birkaç sızı,
bir de adını unutan şehirler
yıllarca kuşatıldınız,
taş duvarlar, tel örgülerle.
yakılıp yıkıldınız zaman,zaman
onca adaletsizliğin ortasında,
ölümle kucaklaştınız,baharındayken hayatın.
en yanlız olduğunuz zamanlarda bile,
biz,
yitik bir kentin unutulmuş çocuklarıyız.
ellerimizde paslı bir zaman,
ceplerimizde kırık aynalar taşırız.



-
Veysel Narman
Tüm YorumlarŞair kardeş şiirlerin,de daima birleştirici olmanı türk milletinin inaçlarına saygılı kelimer sarfetmenizi arzu ediyorum yeteneklerinizi doğru kullanırsanız inanıyorum çok güzel şeylere imza atarsınız sygılar