"seni düşünmek bazen öyle ağır geliyor ki,
çocukken bir oyuncağımı kaybettiğimde hissettiğim o boşluk gibi,
avucumda tuttuğumu sandığım her şeyin
gözlerimin önünde kaybolmasına alışamadım bir türlü.
seni de bir düş gibi sevdim belki,
hiç uyanmak istemediğim ama
En güzel günler, henüz yaşamadıklarımız,
şafağın dokunmadığı düşlerde saklı,
bir rüzgâr gibi usulca yaklaşan,
bir baharın tomurcukta bekleyişi gibi.
Gözlerin görmediği ışıklar var hâlâ,
En güzel yol:
Henüz adımlarımızın değmediği yoldur.
En güzel şiir:
Henüz kalemimizin yazmadığıdır.
En güzel düş:
Henüz uyanmadığımız sabahın içinde saklıdır.
Belki bir gün, sessiz bir akşamda
İçini yakan bir anıyla
"Eyvah!" dersin, geç kalmış pişmanlıkla
O zaman anlarsın, neydi bende kalan.
"Kaç fırtına devirdi dallarımı, kaç geceye yenik düştü umutlarım…
Ama hiçbirinde sönmedi içimdeki ışık.
Savruldum, kırıldım belki ama hiç vazgeçmedim.
Çünkü ben, kendi baharını doğuran bir tohumum.
Ve her kışın ardından, yeniden yeşeririm!"
Bir narçiçeği gibi açtım gecenin ortasında,
Ne gündü bana dost, ne sabahlar tanıdı beni.
Karanlıkta büyüyen bir fısıltıydım belki,
Rüzgârla savrulan kırık bir heceydim senin dilinde...
O vakit, sadece dudaklarım suskundu,
Bu gece, içimde yankılanan çığlıklar var…
O zaman sadece bakışlarım yorgundu,
Bu gece, kalbim darmadağın…
Geceye karşı bir vakit…
Adını fısıldamışlığım da var.
Kimse seni o saatlerde benim kadar özleyemez.
Gece yarısına yakın bir vakit…
Sana dua ettiğim de oldu.
İster misin savrulalım rüzgârlara?
Hayalleri sar göklere, gel benimle
Bırak korkularını eski yaralara
Cesaretini al yanına, gel benimle
Büyük bir aşkın zindanındayım, ey yar,
Anahtarını sen saklamışsın, benden habersiz…
Kapılar kilitli, pencereler sensiz,
Ve ben, senin gönlünde mahkûm edilmişim.
Sana yazdığım her cümle,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!