ÇOCUKLUĞUMUN KÖYÜNE, KÖYÜMÜN İHTİYARLIĞINA GİDERKEN
dilini geri çekmiş kedi bakışı
her kapının yüzünde yıkık bir duvar
yılların inancına tanık zaman yolcusu
kiliseden bozma cami çeşmesi
çorak çözüm
perdeli bir tadı vardı aşkın
görebilirsen ayrıntıda gizliydi
belirsiz kadeh servisinde
brendi teması gibiydi desen
avuçlarıma
düş güller zımbaladım
kanatlarını kırdım ibrelerimin
körpelerinden doğradım
akıllarımı
gördüm ki taştım başıma
kutuya hapis sinek vızıltıları
tellerine ayrılmış keman
nehir köpüğünde çeliklenmiş
mayası aşkın
töz töz serçe delmiş
bulut dağını
gök gözünden bir damla yaş düşünce
şarkılarda içimiz tüy tüye dönüşüvermiş
tek bir damlaya sığmış
gözünden gözüme geçen yıldızlar
ağzımızın içinde uçan kuşlarmış
kuşlarmış gül ter içinde oynaştığımız
Aldım elime şiir damlatan fırçayı
Durmadan çizdim
Çizdim
Çizdim dünyayı
Eğrinin başında bir garip doğru
Doğrunun içinde
Naif bir eğri
Beli büklüm, dili lâl
Kefeni ipekten yalındı
“Kollar ve bacaklarla yazılan şiirdir.” demiş Baudelaire, dans için. Kolların ve bacakların yanında tüm bedenin özgürlüğe akan bir ırmak gibi coşması, köpürmesi; müziğin içinde yüzmesi hâli, belki de dans. Belki dünden yarına süren yolculuğumuzda figürlerin epik bir öge gibi gülümseyerek el sallaması bize. Ya da dramatik bir öge gibi hüzünle dansa katılışıdır ellerin, kim bilir. Harmanlanışıdır insanın kendisiyle. “Nerden düştü içine şimdi durduk yerde dans” mı diyorsunuz? 28 Nisan 2008; Dünya Dans Günü’nde dansla kucaklaştım İTÜ Maçka Tesisleri’nde.
Sahnede geleceğe akan o ırmağın sesini duydum, birbiri içine girmiş motiflerde. Bir grup sahneden ayrılmadan diğer grubun sahneye dalışı, birlikte yapılan figürlerin bağlantısı bu akışı daha bir gözle görülür kıldı benim için. Tangodan salsaya, Romen düğününden sirtakiye, Karadeniz horonundan baleye uzanan yelpazede her koreografi, bir yeniliği bünyesinde taşıyordu. Bir salon dolusu insan -belki bin kişi- rol icabı değil, içten alkışlarıyla ırmağın kenar taşlarını çizdiler sanki gece boyunca.
Dansın ruhunda özgürlük var. Her düşünceyi, her olguyu kendi bünyesinde kaynatıp, size yeni bir şekille sunabilir yapısı gereği. Öyle olunca iri göğüslü erkekler, kocaman kalçalı kızlar, hatta hamile bir erkek bile göze doğal görünebilir. Abednalar’ın özgün dansı, bu anlamda en ilgimi çeken, oturduğum yerden kalkıp aralarına karışıversem dediğim grup oldu.
Şiirler,
sırları içime dökülen aynalı mektup
Mektuplar,
göğsümdeki serçeyi havalandıran şiir
İçindeki orkestrada isyan vardı o gün de
Davullar bastırdı keman sesini
Mızıka bir nağme dilendi
Ney ağladı fonda bir yerde
Boncuk boncuk damladı
Piyano tuşlarına bir yürek
sayin antoloji yetkilileri
Yildizlar kusandik nikli arkadasimizin pasiflendigini dusunuyorum. herhangi bir yanlis davranista bulundugunu dusunmuyorum. bir sebebi varsa aciklama alabilir miyim?
sayin antoloji yetkilileri
Yildizlar kusandik nikli arkadasimizin pasiflendigini dusunuyorum. herhangi bir yanlis davranista bulundugunu dusunmuyorum. bir sebebi varsa aciklama alabilir miyim?
sayin antoloji yetkilileri
Yildizlar kusandik nikli arkadasimizin pasiflendigini dusunuyorum. herhangi bir yanlis davranista bulundugunu dusunmuyorum. bir sebebi varsa aciklama alabilir miyim?