iki yalnız burun değerse birbirine
korkmalı
korkmalı kırılırsa birikmiş yıllar
iki yalnız dudak birleşirse
bir köprü vakti
Fotokopi gibi yaşamadım hiçbir aşkı
Başka yerime dokundu her sevda
Hep, acemi birliğinde yaptım askerliğimi
canlan
sevişelim
ancak peşinen söyleyeyim
göğüsleyeceksin darbelerimi
aşkın dibine inmeyi
Akan sularından dolayı nerede tutacağını bilemediği şemsiyesini aldı elinden kadının. Belki kadına yardımcı olmak, belki de kendi şemsiyesiyle aynı torbada buluşsun diye yaşları.Yamacına almak istedi kadını. Olmadı.
Hüzün yüklüydü kadın. Adamın eliyle işaret ettiği yere geçmedi.. Bir fırsat bekledi adam çaresiz, eğri yollarda doğru evlerin önünden geçerken kalabalık otobüs.
Bir araba girdi aniden, otobüsle kaldırımın arasına…
Cemal Süreya’nın “Şairin hayatı şiire dâhil” meselesi, geçen yıl da garp-ı mesele, şark-ı mesele dönüştü. Benim gibiler, bunu mesele yapmakta yarar var, dedilerse de, duyan olmadı. Önce atasözüne sonra hatasözü’ne dönüşmüş bu Cemal cümlesini elinden tutup ayağa kaldırmak, şairin sağlamasını şiirle de yapmak ümidi suya düşmedi ama yeni yıla, yıllara kaldı…
Şairler geçen yıl da, hayatı, dünyayı, insana dair tüm halleri tartarak kendilerini tartıdan muaf zannettiler. Şairlerin tartılacağı teraziden kimse söz etmedi. Şairi, hayatla mı, hayalle mi, maddeyle mi manayla mı, teoriyle mi, pratikle mi, neyle tartacağımızı biz ümmilere söyleyip sevap kazanan olmadı.
Geçen yıl da, şair yalnız olsa da yanlış olmamalıdır, diyenlere hücre cezası verildi.
Biyolojik yaştan söz etmediğini, devletlerin boşlukları sevmediğini vurgulayarak; son yıllarda etrafın yanlış yaşayan ve yanlış yaşlanan şairlerle dolduğu beyan edilse de cezasını çekti. Hayata, insana, “öteki” kavimlere, “öteki” dillere yanlış dokunmak, yanlış oturup kalkmak geçen yıl da hükmünü sürdürdü…
Aklımdan çıkmadın bir zaman
Yüreğimin sesinden
Hiç
Dilimden düşmedin
Şiirlerin atlasından
Çıldırtan binayı çocuklar bilir
Yeterince fanatikseler çizgilere
Çıldırtan binayı büyükler bilir
Binaya girip de akıllı kalabildilerse
“aşk bir suçlamadır
sonuna kadar yaşanmamışsa” demiş şair
sevdayı tamam eden dara’m oysa o benim
yok başlayan
bitimsiz şarkı
hiç mi hiç özlemediğim
atların ne işi var içimde durup dururken. biri indirirken başını, diğeri şaha kalkıyor. hayat, sürtünüyor parmaklarıma. görüyorum, insan fotoğrafları var her yerde.
kahkahadan boğulan, acıdan kavrulan insanlar.
çocuklar; dağ tepe tırmanan… hayatı tırmanan çocuklar...
Ne olacak bu “aşk”ın sonu
Ne hancı değişiyor, ne yolcu
Martılar uçuyor sahillerde
Sakin, kabullenmiş, yılgın
Denize değiyor ayaklar ama
sayin antoloji yetkilileri
Yildizlar kusandik nikli arkadasimizin pasiflendigini dusunuyorum. herhangi bir yanlis davranista bulundugunu dusunmuyorum. bir sebebi varsa aciklama alabilir miyim?
sayin antoloji yetkilileri
Yildizlar kusandik nikli arkadasimizin pasiflendigini dusunuyorum. herhangi bir yanlis davranista bulundugunu dusunmuyorum. bir sebebi varsa aciklama alabilir miyim?
sayin antoloji yetkilileri
Yildizlar kusandik nikli arkadasimizin pasiflendigini dusunuyorum. herhangi bir yanlis davranista bulundugunu dusunmuyorum. bir sebebi varsa aciklama alabilir miyim?