Tutuldum yarenler
yaş kemale erdi diye kınama
sevdalı gönlümde bitmez sınama
el alem kalkmış diyorlar bunama
ahir ömrüm bir güzelde yarenler
Tutuştum erenler
gül toplar bağında gülden nadide
bin bir cilve nazla döner rakssade
şavkı vurur göğe dağ taş pervane
kaç yangından kaçtın dili tövbede
Tuzluca’da tuz kayalar
örmüş saçlarını boncuk tentene
kat kat sarılmış turuncu ketene
güler güzeller içinde bir tane
bakıpta göremedim doya doya
Üç fidan
Onlar ki darağacında kuştular
Güvercin olup göklere uçtular
Ömrümüzün solmayacak gülleri
Ölüm ki gülüm özgürlük muştular
ulan çarkı çürük felek
sana minnet eden namert
ben gidiyom dağlar benim
kime versen ver sen servet
Umma gönül
Aşkın dergahı elem
Kırılır yazamaz kalem
Her daim gönül e ferman
Sunma gönül sunma gönül
Unutama
Sevdin mı demiyorum hatıralar incinir
Gel yaralarımızı deşip dokunmayalım
Aya mehtaba yattık terli toprak gücenir
Rüzgardı esti geçti artık yakınmayalım
Unuttum ben
Gönlümün kapıldığı bahar yalan
Daha kimseye etmem aşkı ilan
Sende var git ey kara gözlü ceylan
Sevmeyi sevilmeyi unuttum ben
Unuttun mu
Bahar gelmiş bağlar süslenmiş
Bülbül konmuş dalda dillenmiş
Ses ver sese canım sevdiğim
Usandım
Zemheri basmışken fakirhanemi
Yaza kanat çırpan kuştan usandım
O gerçek bir şair. Aşkı tüm sadeliğiyle anlatan. Halktan biri... Bizden biri...
Ahmet Coşkun...
Onu tanıyalı bir kaç yıl oldu, ama onunla geç tanışmanın üzüntüsünü hep yaşadım... Benim onuncu kardeşim... Allah yüreğini salim etsin... onu çok sevdim ve seviyorum... Yaşayan en önemli şairlerden biridir..