Soyka
şu fani dünya tersine karılmış
hele bak ta gör kim kime darılmış
can ciğermiş gül dikene sarılmış
bülbülün bağında baykuş eğlenir
Sözüm kalmadı
sorma aşkı gönül neler çektiğim
sırdaş deyip artık derdi söylemem
senin gözünle bakıp güzel görmem
gönül sana gayrı sözüm kalmadı
sarıçiçek final
yeşil yağıyordu
sarıp götürdü mavi rüzgar
vucut ısım gökyüzüne yayıldı
Şu dağları katsam önüme
Kınalı kuzular diyarı
Karlar eriyince baharı
Koyun kuzu sarar eteği
Şu dağları katsam önüme
Şu dünyanın halı
Gelen dertli giden dahada beter
Yalan dünya fani insan de yeter
İçi boş karanlık bacalar tüter
Şu dünyanın halı perişan canan
Şu meydan
Çıksam dağların yücesine
Sesim varsa yer cücesine
Güneş doğursam gecesine
Şafak şafak sökün beni
Su perisi
Geldim geçtim bu dünyadan
Uyandım tatlı rüyadan
Ey hikmeti bol yaradan
Yandım yandım yâr elinden
Şu sevdalar
Bahar kokar hazanı kışı gülün
Göğüste dikeni şeyda bülbülün
Yandıkça tazelenir sönmez külün
Şu sevdalar eder deli divane
Sustu susuyor
Dertli dertli inledi gönül sazım
Çalıp söyledim kesildi avazım
Saçlarını tel telledim perdeye
Sesime ses vermez sustu susuyor
O gerçek bir şair. Aşkı tüm sadeliğiyle anlatan. Halktan biri... Bizden biri...
Ahmet Coşkun...
Onu tanıyalı bir kaç yıl oldu, ama onunla geç tanışmanın üzüntüsünü hep yaşadım... Benim onuncu kardeşim... Allah yüreğini salim etsin... onu çok sevdim ve seviyorum... Yaşayan en önemli şairlerden biridir..