Seyri yar narım
Yol işte başka nerden geçeceksin
Geçiyorsun
Bakmamak için başın öbür yana
Geçip gidiyorsun
Tabibim
Bir sevdaya kurban gitti ne deyim
Çok eğildik doğrulmadı yol bize
Bir vefasız aşka sardı ne deyim
Kapısında kulum tabip vefasız
Tabip gelmiş ne çare
Sen bilmezsin yarayı boşa deşme
Göz yaşlarım akıyor kanlı çeşme
Ben düşümüşüm sen bari düşme
Penceremde ölü kuşlar uçmuyor
Talih
Ben yağmurken
Bulutsu bulutsu ağlardım
Çal çamur olurdu ayaklarım
Sonra bereket açardı yüzüm
Taşınmışsın yüreğimden
Öyle cız çıplak bırakıp gitmişsin
Böylede olur mu aniden habersiz
Gecenin bir vakti
Uykumu bölmüşsün rüyamın ortasında
Topik
İnceciktin sen tombulum
Bel saramaz artık kolum
Görmeyeli ne olmuşsun
Birazda kısalmış boyun
Türküle beni
çek elini çek elimden
yaram kanar yara kanar
usandım elin dilinden
yanar ateş alev sarar
Tutkunum
ey dikenine gül olduğum
kışına buz olduğum
güzünde sararıp solduğum
Tutuklu
Gözlerin tuttu beni
Kitlendim bir zindana
Ellerim boş çırpınıyor
Ayaklarım mıh çakıldı
Tutul da gör
Aşkı sözde şeker balda
Hele hasret özlem kal da
Gün saatin belli olmaz
Gül cemalin solar dalda
O gerçek bir şair. Aşkı tüm sadeliğiyle anlatan. Halktan biri... Bizden biri...
Ahmet Coşkun...
Onu tanıyalı bir kaç yıl oldu, ama onunla geç tanışmanın üzüntüsünü hep yaşadım... Benim onuncu kardeşim... Allah yüreğini salim etsin... onu çok sevdim ve seviyorum... Yaşayan en önemli şairlerden biridir..