Ah bir bilsen yanmayı
Yangınlarda kül olmayı
Ah bir bilsen de üzülsen.
Karardı gökyüzüm yine
Saldı beni bir hüzne
Gözümdeki nem ile
Ah bir bilsen güle bilsem
Işıklar yanıp söner gülüşler gibi
Tıpkı fener pili bittiğinde söner
Ah bir bilsen bile bilsen
Gözümdeki nemi silsen
Ah bir bilsem seni görsem
Gördüğüm an ölüm gelse
Can bir bilsen cana değsen
Canımı candan alıp ta sevsen
Kalbim hisli gönlüm puslu
Dilimde ismin ah bir çizilsen
Ah bir bilsem bile bilsem
Seni görsem de ölsem
Kalbim görsen görebilsen
İçime girmek istersen
Çıkamazsın bunu ah bir bilsen..
Oy Giresun Görele
Gel verelim ele ele
Kaybana sevdaluğu
Gene edelum gene
Yaktım döner feneri
Karadeniz dalgali
Giresun görelenin
Doyulmayiki tadi
Yanmışım göreleye
Hasretim kucak kucak
Toplarım fındıkları
Ocak üstüne ocak
Giresun görelenin
Kızlarını gördünmü
Söyle Göreleli yarim
Saçlarını ördünmü
Giresunun kalesi
Yazın şenliği vardır
Göreleden yar sevdim
Belki haberin vardır
Oy Giresun Görele
Hasret kaldım yuvama
Görelede selamım
Yakan eski sevdama
Unutamadım yarum
Kaşın gözün yay gibi
Görele bana küskün
Hiç haberin varmidir
Yanmışım kara kara
Görele gönlüm sana
Aşkıma cevap vermez
Giresunlu selmam var
Duman dağda durur mu?
Sevmeyen yar sevilur mi?
Ayrılıklar olmasa
Ağlayan gözler kurur mu?
Gelemem halde dema
Sevene sevme dema
Yürek yanar tutuşur
Söndür deme gene yanar
Dağ dağa eş olur mu?
Sevenler kardeş olur mu?
Gözleri yaktı beni
Sözünle söndür dema
Kaptansız gemi gütmez
Sevdasız ömür gitmez
Ayrılığın derdini su
Sevmeyene anlamaz dema
Gelemem hay de dema
Sevene sevme dema
Yürek yanmış tutuşmuş
Köz olur sakın kül ol dema
Bakırı kalaylarım
Seveni alaylarım
Bükmeyesin boynunu
Beni seven yok dema
Atı aldım meşeden
Aşkı içtim şişeden
Yürek çoştu coşacak
Yar görünür köşeden
Gelemem hay de dema
Ölürüm ölme dema
Seven habu yüreğe
Sevme sakın sen dema
Rizeliyim Rizeli almışım iki deli
Bundan da fayda yok olmuşum ben zırdeli
Sabah erken kalkacak sobayı mı yakacak
Kalmadı başka işi bana yemek yapacak
Ben Rizeli deliyim aşkına serseriyim
Tövbelerin tövbesi daha evlenir miyim?
Sabah oldu açaydı uykularım kaçaydı
Rizeli kız olsaydı şimşek olup çakaydım
İnek sağmayı bilmez çaya elini sürmez
Gece gündüz demliği ocaktan düşmez
Rizeliden başkası eve karı edilmez
Elinin lezzetinden yemeden hiç bilinmez
Kapısında odunu kırar koyar sepete
Kocası gurbettedir onun ettiğini kimse bilmez
Ne kaynana hor görür nede kayın pederi
Sevgiyle kucaklaşır kapıya gelenleri
Karnı doyar gelenin Rizelini evine
Dönüp kimseye bakmaz
Çok sadıktır evine
Ben böyle Rizeliyi almamış unutmuşum
Kapıma yabancıyı seçmiş kölesi olmuşum
Pişmanlığım geç değil şimdi yolu bulmuşum
Rize den kız beğendim çokta mutlu olmuşum
Bu Rize’nin kızına böyle kurban olurum…
Değmiyor sözüme sitemler eğmiyor boynunu yüreğim
Hasret değilim içim acımıyor desem sensiz mutluyum desem inanma
Her güne bir darbedir özlemli hasret saniyeler saliseler
Dağınık bıraktıkça dolambaçlaşan bir ruh haline bürünüyorum
Densizliğim haykırışları içime hapsetmekle yaparken doğan güneşi görmemek
Es geçmek tevazu göstermemek silemediklerimi karalamakla geçiyor ömür
Tüketimi yok üretken değildi zaten boşlukları doldurmak yerine açıyorum gittikçe
Daralttığım yollar artık bedenimi boğar gibi ruhum bedeni terk etmekle tehdit ediyor
Tutunmak istediğim uçurtmaların ipleri bir, bir kopuyor asılı kalıyorum bilinmezliğe
Varmak istediklerime yakınlaştıkça asırlaşan uzaklıklar oluşmakta yeniden
Yürek tabanım kalın bir tabaka tütün gibi ateşe versem dumanı asırlara ulaşır gibi
Tövbe ettiğim dumanını bile özler oldum sigaranın sanki seni kokutuyor nikotinler
Bağımlıyım artık kabul etmeliyim inkâr etmek bile aptalca yüreğime yalan iyi gelmiyor
Sigaranın katranı değil senin mesafelerin beni kanser etti boşuna tövbe etmişim sanki
Aykırı düşüncelerden kaçışım sanki gittikçe içine çeken karabatak gibi
Düşleri istemsiz kılmak istedikçe kapamadan gözlerimin önünde sonu olmayan film gibi
Dertlendim yine anlatamamak koyuyor be yüreğim seviyor be diyemiyor saklanıyor
Soframda tuzum eksik sen gibi ömrümde güneş eksik sevgin gibi diyemiyorum işte kahretsin
Bu denli nasıl cesaretsiz oluna bilir ki neden yetinmiyor nefes anlatımsız cümleler
Kalemler bitik beynim kör kütük sarhoş değilim bağımlısıymışım sevdanın AMATEM kabul etmiyor… Verilecek ne kırmızı ne yeşil nede mor raporu var sevdanla adı konulmamışları oynuyorum artık hayat hayalinin düşler perdelerinin dermansızlar sahnesinde…
Zennehar Yılmaz
28.02.2012 21:51:12
Susuyor yine yüreğim belirsiz gölgelere
Hayale dalmaktan çekinir gibi yine
Mahkûmiyetten mi yoksa mahkûm etmekten mi bilemiyorum
Ucuza sattım ruhumun ince yapraklı güllerini
Leylaklar açmak için sırada bekliyor ben susuyorum yine
Dikeninin açtığı yaraları sarmalar gülden soluk yüreğimin
Leylakların sadeliğine yer açıyorum
Nedensiz yarına çıkmayı bekliyorum yine
Korkum yok nefessiz kalıştan
Ancak doyumsuzca aldığım nefesin esiri olmuşum
Doyuncaya kadar içime çekmek istiyorum yine yarını
Gölgelerin titreten ürkekliğini hissediyor yüreğim
Korkuyorum sanki kapanmasından bulutlar güneşi
Demini almamış bir bardak çay gibiyim hayattan
Şekeri eksik soğuk buz gibi renksiz
Kuytularda kâğıt kartonları üstüne yorgan yapan kimsesizler gibiyim
Yüreğim boşlukta sebebini yaşamak istiyor hayatın
Terk edilişleri unutup yeniden bahar olmak istiyor yüreğim
Kışlar dar usanmış sonbaharı yaşlanmış nisan yağmurları gözlerime taşınmış
Yazımın mis kokulu meyveleri tenime değmiyor dilim tatmıyor
Unutulmuş kıvamları mevsimin gecem gündüzüm
Sorgusuz sualsiz mahkûmiyetlerim var olmuş kopuyorum nefesten
Sığıntıyım mevsimler arasında kayıbım çareler içindeki çaresizlikte
Ben yine sebepsiz susuyorum belli belirsiz gölgelere…
Sorgusuz sualsiz dem tuttum seni akşamlarıma
Kanımı donduran soğuklarını serdin vasıfsızca
Yıldızlar bile korkar kuytulardaki ürküten yalnızlığımdan.
Barışı simgeleyen kar beyaz güvercinler bile kana bulanmış.
Susmaz derinliğimden yükselen haykırışım.
Kaskatı şimdi bedenimi ayakta tutan esnek damarlarım
İçtiğim sigaradan mıdır yoksa
Bana miras bıraktığın susan haykırıştan mı?
Bedelsiz değil nefes almak
Çok ağır geldi bana buna dayanmak.
Simsiyah oldu caddemin yanan ışıkları
Terk edilişten mi yarınların kasvetinden mi yoksa.
Özgürlüğe kanat çırparken
Ayakaltında karınca oldum ezip geçtiğin.
Hem yuvamı kaybettim hem sevgiyle açlığını doyuran,
Yüreğimi yarı ölü yarı canlı bıraktın.
İşte suskunluğumdaki haykırışım
İşte damarlarımdaki kaskatı kesilmiş
Kanım son damlasına kadar sana akmak isterken
Şimdi dolaşacak damar bile bırakmadın ezip geçişinle.
Kefen biçilmezmiş vatanı uğruna can veren şehide
Ya sevdamın şehidi, naşını kaldıracak kimsesi yok
Sokak kedilerinin alaycı bakışların da,
Gecelerin soğuk kaskatı gölgelerinin toz küreğinde bedeni sevdamın…
Zennehar Yılmaz
22 Aralık 2009 Salı,
19:03:18
Sevmek değil yürek dilenmek
Kalbimde aşka boyun eğmek
Bir sevgiden saygıyı alıp götürmek
Senden değil bedendedir can veren
Kalbime hükmüm büyük aşkı yaşar içimde
Sevgi yükü bir ömür taşar volkanı sönmüş
Ruhuma akar bir sen değil beden cana el verir
Kanadım yok uçmak istesem
Bir bedeni candan etsem
Ruhumdan ömrümü alıp mezar mı kazsam
Ben bu ömrü aşka verem eylerim
Ne dereler geçtim aşıramadım
İçimden seni dolup taşıramadım
Volkanlar yaktım patlatamadım
Bu ayrılık sebebim oldu
Sevsem de ölümü bir türlü tattıramadı
Kalbimi taşa döndürüp kırdıramadım
Ben bu aşkı gönlümce yaşatamadım
Senden ayrı değil aşktan gayrı yanar bu gönül
Mevsim sevda değil ki çiçeğine yanasın
Aşkı kalbimde deniz olup taşırasın
Sen benden değil bedenimde yaşarsın
Aşkı almadan canımı aldın…
Zennehar Yılmaz
06.09.2009
İyilik ettim diyor ki insan
almadım der karşılığını
bencillikle suçlama sakın o insanı
yalnız Allah bilir gelecek karşılığı
Demek ki düşmedin o kadar dara
Annem ne olur duy sesimi hissettiğim yüreğimi bir gör
Sana seni seviyorum diyemeyişimin sebebini anla
Kızacaksın biliyorum ama buna sebep yine sensin
Kucaklayıp saramadın çocukluğumu işte sebep diyemiyor dilim sevdiğimi
Kızma annem sessiz kalabiliyorum bazen kızıyorum kendime
Senden önce adım atamadığım için ama buna sebep yine sensin
Saygıda kusur etmemek adına hep öncelikli adımları sana verdim
Annem ben seni çok özledim en az babam kadar özledim
Gücenmesin yüreğin yüreğime annem yokluğunu yanındayken hissettim
Beni affet annem kırılma gücenme sen okuyamazsın bilirim
Babamın adını taktıkları yeğenin okusun sana yazılanı
Özledim annem dil neden söylemez yürek neden dili dövmez
Cahillik değil de nedir sevgiyi korkuyla susmak haykıramamak
Sitemim büyük devirmesin yüreğinin volkanını canımın içisin annem
Yokluğu hissettim açlık bilmedim karnımı tok bilirken ya yüreğim
Aç kaldım annem hem de çok aç kaldım geç kalmaktan korkuyorum
İlk aşkım yaratanım ikinci aşkım sen ve kaybetmeden değerini anlayamadığım
Gözyaşına buladığım geceler, sessiz bıraktığım hıçkırıklarım isyankâr bana
Gözyaşlarını akıttığın kuytularda seni her görüşümde haykıramadıklarım
Seviyorum seni annem deyip kucaklayamadığım kolları dermansız bıraktı yüreğim
Bilirdim sevgini hissederdim ama çocukluk işte görmek ister inanmak için
Beni affedebilecek misin annem çocukluk işte inançsızlığımdan sevgisiz bıraktım
Öpülmekten kaçarken sevgisizliğe iteledin sandığım zamanları bile seninle özler oldum
Sevgiyi anlatmanı çalışmak bildim en ağır yüklerin altına girdim tebessümünde sevgiyi irdeledim
Korkuları sevmediğin bildim ilgisizliğini kusurlarım bildim sitemlerini yabancı gördüm
Çok özledim annem seni en az babam kadar çok özledim kırılma gücenme
Rüyalarımda görmek yetmiyor babamı seni senede bir iki öpüp kokluyorum annem
Babama rüyalarda seni özledim dualarla sevdiğimi iletiyorum annem sizi özlüyorum…
Zennehar Yılmaz
08.03.2012 21:13:49
sayın zennehar hanım
geçmişten günümüze giresunlu şairler Antoloji adlı eserimizin son aşamasındayız. Eğer Giresunlu iseniz 1 adet resim,5 adet şiir, ile 5 satırırı geçmemek üzere zgeçmişinizi ([email protected])
adresine atarsanız. antolojide yer almış olursunuz.
Musta ...
Yüreğine darbeler değil, kalbimi vurayım. senin sevgine layık değil, karşılığında sunulayım her zerrede aşk, her aşkta sen varsın. kanda canda cansız bedene can veren ruhsun senı oylesı sevdim ki ölüm bile bana acı değil en büyük hediyedir sevdiğimsin can damarım sın ruhumsun kalbimden akan bir nehi ...
gerçekler. biz nasıl bir yapıya sahibizki gerçeklere göz kapayıp hayali büyütüp yaşıyoruz sonrada kırılınca yıkıma uğruyoruz. sevgiyi bile kat kat artırmak yerine karşımızdaki hata yapsada diyecek söz hakkımız olsun diyerek pusuda bekliyoruz. yaradan kadar kudretli olamasakta hatalarımızı örtmesini ...