Zennehar Yılmaz Şiirleri - Şair Zennehar ...

Zennehar Yılmaz

Bir şiir yazdım aşktan viranelere Bir şarkı söyler dudaklarım dost kamçısı yiyenlere Ninniler söyler dillerim beşikteki bebeklere Bir adım attım umuda düşlere sevgiye Sevgiler dağıttım sokakta dilenen çocuğa Umut köprüsünden atladım intihar edenlerle Hekim oldu yüreğim yaralı gönüllere Sevgi zincirin ilk halkasıyım Ardıma düştükçe çoğalırım yüreklerle Umut ellerinde bir duayım Sende gel serpilelim yaralı gönüllere Bir battaniye bir yorgan gibi sarmalayalım Kapanmasın sana açılan kapılar Her bedende bir umut fidanıyım ben Bütün kalplerde yüreklerde sevgiyim gel Zennehar Yılmaz

Devamını Oku
Zennehar Yılmaz

Atma yüreğim atma Onu peşune katma Sevdaluk beter bişe Uç kuruşluk saçma Beter olmuş deresi Hep batmışım çıkamam Sevdaluk böyle bişe Öldürürde yaşatmaz Atma tüfeğim atma Doldur kovanı saçma Sevdaya düşde bir gör Boşu boşuna kaçma Seversun sevmeyeni Kıymetin bilmeyeni Yürek cehennem olur Alurda vermez geri Atma uç kuruş atma Yalana yalan katma Beter imiş sevdaluk Çıkıp pazara satma Tadı yok sevdaluğun Milenyumli olunca Saniyelik aşkları Gerçek sanıp uyunca İnsanı yıkan odur Yeminler bozulunca Saniyelik düşlere Kanıp aşık olunca Atma yüreğim atma Boşu boşuna atma Sevmek böyle bişedur Kalbine kanca atma… Zennehar Yılmaz

Devamını Oku
Zennehar Yılmaz

Ebedi olsa da gözyaşının temeli Gönlüme ateşi sür yavaş, yavaş Kahırlar ömrünün gülü dikeni Ömrüme harını ver yavaş, yavaş Dumanı üstünde evim ocağım Müyesser olmaktan düş yavaş, yavaş Nimetim boldur köşem bucağım Şükrümü sunayım bil yavaş, yavaş Acıtan keder değil senin sitemin Dilinden sitemin düş yavaş, yavaş İfrat olmuş meyler azalmadıkça Koynuma ilmini çiz yavaş, yavaş İhtimam eyleme yürek sevdaya Gönlümde ihtiva ol yavaş, yavaş Aykırı olmasın diktiğin fidan Meyvesi alımlı olur der yavaş, yavaş Muhakkak gelecek ömrümün sonu Ağlamaz bir günü bul yavaş, yavaş Tebessüm içinde hakkını versin Gözlerin nemini sil yavaş, yavaş Eza etmesin ruhun bedenine Ruhundan dikeni çek yavaş, yavaş Akmasın özüne sözünden küfür Bir ömür dilini tut yavaş, yavaş…

Devamını Oku
Zennehar Yılmaz

Sustu artık sustu kalemim damlamaz oldu
Gözlerim küstü büsbütün ağlamaz oldu
Açan kardelenlerim açtı güneşi gördü öldü
Gittin yârim, gittin, gittin de ömrümle yittin…

Neşter elimde kanlı bıçaklı yüreğimi açtım

Devamını Oku
Zennehar Yılmaz

Üşüttüm bronşitim Nefes alamayirum Ayrıluğun derdine Karşı koyamayirum Yarama ilaç olur Şerbet gibi sözlerun Gözüm yollarda durur Hep seni beklerum Bu ayrıluk üstüne Yoksa karmı yağacak Geri gelduğun zaman Baharlarum açacak Hastaluğun derdine Çare bulamayiler Kalbim geldi peşune Geri koyamayiler Gidenler geri gelmez Akar gözler hiç dinmez Sevdaluk öyle acı Çekmeyen bunu bilmez

Devamını Oku
Zennehar Yılmaz

Kalemim dondu akmaz Hırçınlığı anlatılmaz Rüyada görsen bile Gerçeğe sayılamaz Kapkara olur dağı Ormanı dolu avı Kıymayın ceylanıma Rize den ayırmayın Kopmuş filiz tami dan Yüreğim yarıldı sevdalıktan Kör olsa da gözlerim Geçmez gönül yangınından Kuru çamın dalını Çıra yapar tutuşur Sözlerin yüreğime Hançer gibi sokulur Açmasın likapalar Yemişi gözlü yarın Tatmayınca dillerim Ne bilsin acı tatlı Kıymayın can özüme Mil çeksinler gözüme Beni yarsız bırakanlar Kalsın dünya yüzüne Cenneti olmasın Sevdasız yüreklerin Gecemi gündüzüme Kattım yar özümü beklerim Dağdağa olmaz meşe Yansa ömür gidişe Bu yüreğe girenin Düşüşü olmaz gidişe Açmasın begonyalar Dalıma toprağıma Sarmalar beden canı Ölür vermez salına Kuru soğan olmaz cücüksüz Yürekler sevgisiz olmaz Gönüle düşen yangın Denizler dökülse son bulmaz Koptum düştüm yoluna Kavuştum kavuşayım Böyle derin sevdayı Yar nerelerde bulayım Kim anlar beni derim Sevmeyeni sevene derim Aç kalmış yürekleri Sevgiyle aşkla beslerim Dumanı tüter katarım Suya dilek para atarım Umudu elden değil Yaradan dan anlarım Dolmasın boş kalsın yerin Sevmeseler sevmeyin Yüreğime gam yükü yükleyenin Gözyaşını hiç silmeyin Kimsesiz çocuk gibi Lokmam yok ki doyacak Elinden oyuncağı Alsan o an ağlayacak Kum eser savrulur mu? Gönül gülle avunur mu? İçimi açsan bir görsen Yangınlar son bulur mu? Kıy canıma şanıyla Sevdalık dilde şarkıyla Sözlere gerek kalmaz Yeter sesi çalgıyla Yarına düşmez kokum Solup ta eser rüzgara Öyle yaralar açtın Hiç çekilir mi zımpara Soluk dalım yaprağım Susuz kaldı toprağım Deminde almaz çayım Sevda çeker ırağı Kuytular kararacak Bu iş böyle olacak Kapansa tüm kapılar Gönül yar arayacak Kıpramasın komar yaprağı Estirmesin yılları Salımı saldım suya Görmez gözüm ırağı Kim derki yürek sevdasız yaşar Gönlüme giren dolar taşar Gözümde yansıman yok ama İçimde doldun da taştın

Devamını Oku
Zennehar Yılmaz

Kalbim kıyıda fener ne seninle yanar Ne seninle söner döner kalbim, Döner kalbim yine de sen, sen der Umudu tükense de yine sana döner Sevdan bedenimi sarmalayan urgan Ne boğar dolanır sarmalar durmadan Derinlere demir atıp yine seni çıkarır Kayıpta kalsan yine seni arar bulur Tövbeler etsem kar etmez yinede Seven gönül terki diyar etmez Tutkunu olur sevdasının yanıp söner Acıya güler sevdaya süzülür durur Tütüyor bitip yeniden alevleniyorum Ölüme baş koydum kes at kalbinden Sen istemesen de sende var oluyorum İnkârım senden kovulmakta olmuyor Çakmak çakışında yaktığın mumlar Eriyip gitmiyor yandıkça yanıyor Kıyıda kalmış yalnız fenerim Sen gitsen de kalsan da yanıp söner durur Işık tutar limanına kalbimin Dönersin umuduna yine yatkınım Dalgaların hırçınlığına yine mahkûmum Kesilmez ışığım söner yanar gururum

Devamını Oku
Zennehar Yılmaz

Geceler karanlık olsa da
Seni görüp bulurum,
Sen benim yavrum gezegenim,
Sana kurban olurum...
Düşmüşüm ayazına
Hasretim özlüyorum,

Devamını Oku
Zennehar Yılmaz

Çok zamandır küskün sanki yüreğim kalemime Derdini dökmekten mi korkar yoksa anlatımlar eksik olur diye mi bilinmez Şaşkınlık var gözlerimde yüreğimdeki eziklikler kaybolmuyor malulen kayıp sevgiler Arayışsız gözlerdeki tebessümler Var oldukça yokluklar çoğalıyor sanki inişe geçiyorum Acıyı gömecek köşe bulamaz oldum sanki Her nida bir imtihan sanki notlar düştükçe düşer Alçıya aldım kalbimi sevmekten yetkisiz Ehemmiyetle konduruyorum sanki çiseleri yanağıma zamansız Tümceler vardı şimdi eksilerle savaştayım Neredesin ey vefası dağları delenler tükettiğim neyde hazan mı yoksa bahar mı? Hani yerlerden topladığımız kiremit parçalarını dizip çorabımıza yaprak tepip domino oynadığımız zamanlar… Hatırı yok artık sanki tükenişin geçmişin sarmalıyor mu artık eskilerin hüsranı Belli belirsiz düşündüğümüz geçen bin bir anıları Kopuyor sanki parça, parça içimizden bir şeyler Bu kadar mı erozyona uğratmışım yüreğimdeki yalın kalmış sevda bayırlarını İmtiyaz etmediğin bakışları sevgiyi umudu korkak gibi sakındın düşlerimden Kendime böldüğüm lokmayla doyurdum gözyaşımla susuzluğunu giderdiğim O yoklukta varlığa boğduğum o ben yok artık kayıp kalemim kâğıdım Yazmaktan korkan, karalanmaktan sakınan, içimde soluksuz kalıp boğulan cümleleri siliyor sindiriyorum…

Devamını Oku
Zennehar Yılmaz

Sessizlik ortasında birden yürek titrer Nefes kesilir toprak yarılır bir sevinç içinde Bir yürek candan geçmiş, bedeni terk eden yürek Bir kapı açılır bir nur elini tutar şehitsin artık der Sular hiçbir zaman böylesi çağlamamıştır Çiçekler bu denli güzel kokulu açmamıştır Kucaklar bu kadar coşkulu bağrını açmamıştır Toprak aralanır gel vakit doldu şehitsin artık der Renkler ayrımında kırmızı ay yıldızına beyaz yerini açar Arkamdan vuran şerefsizliğinden korkup kaçar Düştüğüm dağın eteğinde çimen kanımı içer Çiçekler tebessümü bir başka biçer şehitsin artık gel Gidemem ben diye haykırıyorum duymuyor musun? Beklemek vaktidir namusumu vatanı toprağımı Açılan kapılardan geçme vaktidir topraklar durun Ağlama hasretlik olacak diye ben şehit gidiyorum anam gülümse diye… Zennehar yılmaz 02.04.2012 13:03:23

Devamını Oku