Derler ya
Ölüm, ölüm dediğin nedir gülüm,
Ben senin için yaşamayı seçmişim
İşte öyle bir şey senin sevmek
Nice yaban gül kokladım
Yine senin kollarında uyandım
Varlığıma can canıma can katan sensin
Çok sevdalar eyledim gülüm
Yaban ellerde senin tadını tatmadım
Ne cefalar çektirdim gülüme
Cezam neyse yüklensin sırtıma
Gülüm senin cefanı da çekerim
Cehennem yangınında
Yaban güllerine yandım ömrümün sümbülü,
Yaktım içten içe sabrımla sınandı benim can sümbülüm
Desinler de bu canıma can eksinler
Günahıyla yandığım sümbülümden etmesinler
Can dediklerim canımı yaktı çift kuruş için
Canımdan can aldılar merhametten yoksunlar
Yandım kandım bir yaban gülüne
Ömrümü verirdim evimin sümbülüne
Taç oldu kondu başıma
Direk oldu yıkılmadı başıma
Ben neler çektirmişim yol arkadaşım can yoldaşıma
Yürek yansa şimdi ne fayda
Gelmez keşkeler yerinde kalır izler silinmez
Gönülden eskiler yaşandım sensiz hayatı
Yaban güllere kandım ben sümbülümü üzdüm
Kırdım boynu bükük koydum ama sevdası derindi
Kopmadı asla benden nice sevdalara örnek
İşte benim eşim dostum arkadaşım kalbimdeki kraliçem…
Canıma can katmaya gelme
Bedeni ruhuna satansın sen
Gözüme sakın nur olmaya gelme
Gözümün yaşını kurutan sendin
Bin değil milyonca özür dilesen
Bu gün bir asker mesaj çekmiş telefonuma
İçi ağlıyor yok diyor sevgilim yanımda
Her günü yaşarımda umut var yarında
Sevgililer gününde tek bulsaydım kendimi sevgili yanında
İçime ağlıyor görünmez gözyaşım
Vatan sevgisidir üstün tabii ki her daim
Bir burukluk çökünce ağırı yor sol yanım
Bu gün ister yaslansam sevgili omzuna
Dedim bir günü boşa geçti say gelecek seneler sizleri bekler
Ya ömrüm yetmese gelen seneye
Vatan toprağına göz diken ne hainler var
Sevgilin ağlıyor hiç sezdirmeden
Gönlüne duası akar derinden
Sağ selamet yeter ki on yılda geçse
Yine gelir kutlanacak der sevgililer günü
Nöbetim biter mi nefes aldıkça
Bu hainlerin kanı kurumadıkça
İçimi sevgili hasreti yakan gözlerim nöbette yüreğim ağlar
Şahit olsun aşkıma şu koskoca karlı dağlar…
Askerim botunda saklı mektuplar
Sevgiliye yazılan onca satırlar
Ulaşmaz yerine sanma yarınlar gözlere yaşlar dolmasın yeter
Bedeni ruhuna hapsetmedikçe
Kendi yolunu bulur çevirmedikçe
Kalbinden sevgili dilinden düşürmedikçe
Nice sevgililer günü gelir aşk tükenmedikçe…
Hükmüne sual sorulmaz bilirim sevabından bize gönder yarabbi
Sevginin sınırı yoktur akar gider bilirim sevginle bizi sula yarabbi
Eğdirme başımı değmesin yere dimdik hürmetinle baktır yarabbi
Cemalini nurunu rahmetini ibadeti gönlümüze doldur yarabbi
Nefesim yetmediği zamanlar bile nefesime nefes sen kat yarabbi
Olurda günahı seçerse kalbim yolumdan hakka döndür sen yarabbi
Sebepsiz kopmaz hiçbir fırtına ilahi aşklara sen koy yarabbi
Affına nail olmuş mübarek kulların hürmetine bizleri de affet yarabbi
Düşüp de isyana dilim düşerse kötü söz dile gelirse içimde birazcık sitem ederse
Dünyayı bırakıp ölüme gidersem senin verdiğin cana kıyarsam durdur yarabbi
Sebebin çoktur sınavın bizde sorular çoktur cevabı yalnız sende
Olurda hakka erdiğim günde ateşinden koru cemalini göster sevindir yarabbi
Hatasız kul olmaz bilirim senden aman diler af dilerim cürümüm ile geldiğim zaman
Ellerim duaya gece gün kalktığı zaman içimi ilahi aşk yaktığı zaman
Olurda yolunu unutup şaştığım zaman yoluma iman sen dök yarabbi
Dilim sürçü lisan ederse kalbim isyan ettiği zaman sen bağışla affet yarabbi
Kulluk bitmez göz kapansa da bilirim kalp ölmez ruh kaybolsa da
Ecdadımın günahının bilmediğim sorularına cevabı verdir sen yarabbi
Yüreğim ağlasın senin aşkına dönmesin şeytanın şeriatına
Gelirsem ha bu gün ha yarın bir gün yanına yüzümü büktürüp baktırma yarabbi
Zennehar Yılmaz
17.01.2012 09:08:54
Yalan oldu artık gönül aşkları
Sardı her yanımızı dilde aşkları
Yürekler suskun isyanlarda
Gerçek aşkı aramakta kayıp
Masal oldu sevdalı bakışlar
Geçmişte kaldı kalpten atışlar
Sanki sevdalı şimdi âşıklar
Aşkı yaşıyor sanıp dille söyler
Ne göz bakışını atar anlamlı
Ne kalp hissinin atışını atar
Günlük değil saatlik duygular
Okunur oldu sadece aşkı memnular
Körleşmiş gönüller nehirde kum
Kalpler kalorifer kazanına düşmüş
Geceyi aramak zor değil seven kalplerde
Sevdiğini sanıyor üşüyüp titreyince
Maziyi anımsa gerçeği yaşa
Bırak satırda kalsın yalan âşıklar
Ellerim titriyor kalemim kızgın
Yazılan sahte cümlelere alet olmaktan
Örnek değil sevdalar geleceğe
İsyanı kalbimin yalan heceye
Cümleye duygusuz her kelimeye
Sahtekâr sevgiliye isyanım bu
Abuk sabuk sözler nağme bulur
Notalarım kızgın haykırır durur
Yarına sevgisiz bir dünya miras
Kalırım bir başıma der sevgisiz diyarda
Bırak kalbin istediğine aksın
Zorlama seçtiğini sevecek diye
İşkence çektirme zorlanmaz sevgi
Umudunu ver yoktan var etsin
Açılım yapsın sahtelerden kurtulup
Hakikati bulsun bırakın yürekler
Perdesini çek gözlerinden zamanın
Uymayan bir gençlik kalsın yarına
Marifet yeni aşka yelken açmak değil
Bir aşkı bir ömre sığdırmak yağdırmak
Günlüğünü yırt at isim listeni sil
Tek bir isme ver satırlarını nağmelerini
Kaplansın sevgiyle yürekler
Açmadan solmasın yanan gönüller
İbret değil örnek sevdan olsun
Kalbinde pas değil pırlantalar ışıldasın
Yere eğilmesin başlar gözler
Sevilen özler gözlenir sözlenir
Canına çeker acıyı tatlanır bir ömür
Tek olsun yaşadığın zenginliğin
Bedavaya satılıyor aşklar
Alan var ı diye haykırıyor gönüller
İsyanım var sahte sevişe
Aşkın adını kötüye sunuluşuna
Hainlik dersi verir yüreğimiz
Kendine bakmıyor aynasında
Görmez göz kendi rengini
Almışız geçmişten âşıklar dersini
Hiçbir kulun bitmez ölmedikçe mevsimi
Baharı yeşert gönül aşkıyla
Sahtelik olmasın yar bakışına
Bu gönül ferman olsun kalp atışına
Yarım kalmasın kalbim tamamlayasın
Uğrama can verme soluksuz kalmayasın
Bedenine ruh et aşkı sende yaşasın
Gelecek gençliğe satır, satır akla yazılasın
Nedenlerini aradığım yolların
Tozuyla ıs tuttu ayaklarım
Dermansızlığını yaşadım yılların
Yorgunluğunu yük yaptım sırtıma
Sebeplerimden kinayeleri çıkardım
Uyumsuzluklar kalmış miras
Kör kararlıklar aralarken her gece
Yorgunluğunu yük yaptım sırtıma
Ne kaldı ki semtimin sokaklarında
Uzak adımlarım yakınlık bela getirdi
Soluduğum hava bile farklı geldi
Çaresizliği yük yaptım sırtıma
Sırrı zahir olmuş yalan dünyanın
Benliği ararken dermanı kaybetmişim
Maksadı neydi yokluğundaki çarenin
Lüzumsuz düşünceleri yük yaptım sırtıma
Dayandım açılmayan kapılara anahtarı kayıp
Tahrip etmek marifet değildi açabilmek için
Sefayı da cefayı da bulsam ardında razıyım
Yüreksiz adımları yük yaptım sırtıma
Yetinmiyor cümleler harfi harfine uymuyor
Yordukça beynimi dolambaçlı ağlardan kurtulamıyorum
Narına vurdum yalan dünyanın sarsılmasam da
Umursamazım…
Dağıtıyorum her gece ıssız sokakları aldırışım yok kimseye
Evirip çevirdiğim günlüklerin yapraklarını
Koparıp, koparıp tutuşturup ısıtıyorum soğuk yüreğimi
Saçımdan bir tutam yolup alevlendirirkenki
Kokusunda tütsü yorum demsiz…
Yeni değil tahta köşkümün eşyaları
Püskülü sökük bir kilim, güneş ışığına maruz
Erimeye yüz tutmuş bir tül,
Macunu dökülmüş ahşap çerçevemde
Kışın soğuğu, yazın ısısını süzüyor içeri
Serzenişine aldırmıyorum yalan dünyanın
Bırakmıyorum kendimi aptalca dönüşüne
Anlamsızlığına anlam aramakla meşgul etmiyorum kendimi
Tümsellik değilim sadece bütünselim kendimle…
Zennehar Yılmaz
Görmez olaydı gözlerim
Bir kere gördü çok sevdi
Taptığı ruhun en derinliğin
Sevmeseydi gözlerim seni
Bir görüş yetmişti sana
Batkımda kala kaldım
İçimi saran deli yangına
Sevmeseydi gözlerim seni
Uğrun, uğrun uğrunda
Yaşlar döktüm bu yolda
Seveninim bir gör da
Sevmeseydi yüreğim seni
Kahır olsun dünya yükü
Çekerim ah etmem bilesin
Ömrümü versem sende yeşersin
Sevmeseydi gözlerim seni
Yüreğe sitemim söz dinlemiyor
Sevmesen diyorum artık duymuyor
Bedenim kalbime hükmedemiyor
Sevmeseydi gözlerim seni
Hükmümü artık dinlemiyor
Canımı versem almam diyor
Yüreğim senden hiç vazgeçmiyor
Sevmeseydi gözlerim seni
İnkârı yok bunun kabullendim
Anlattım gösteremedim
Sevdim de can veremedim
Sevmeseydi gözlerim seni
Ağlasa gözlerim bilmem kanar mı?
Anlatsa dillerim kalp inanır mı?
Uğruna kefeni beden sarar mı?
Sevmeseydi yüreğim seni
Gömdüm ne varsa dünüme
Hasret kördüğüm ilmik boynumda
Kalbim senden gözüm yoldan çekildi
Yüreğime ne sevgiler biçildi yok oldu yüreğim
Ne sıratlar aşıldı yüreğimde
Yine de senden başka bir düş kurmadım
Özlemleri ilmik, ilmik dokudum
Yârin ismini aşk mendiline kazıdım
Yıllar geçti aylar geçti, geçti de
Bu yürek her darbede yine seni tek geçti
Sevdasını zehir bilip yudum, yudum içti
Ne öldü de ne senden vazgeçti…
Zennehar Yılmaz
16 Ekim 2009 Cuma,
11:22:12
Erişilmez dile gelmez lallık var boğazımda
Ürkeklikler bir, bir ardına sıralı beklercesine
Kandırmaksızın yüreği perdeliyorum
Erteliyorum yineleri yenileri aralıyor gözlerim
Kapında yatıp uyuduğum koliler yırtık pırtık
sayın zennehar hanım
geçmişten günümüze giresunlu şairler Antoloji adlı eserimizin son aşamasındayız. Eğer Giresunlu iseniz 1 adet resim,5 adet şiir, ile 5 satırırı geçmemek üzere zgeçmişinizi ([email protected])
adresine atarsanız. antolojide yer almış olursunuz.
Musta ...
Yüreğine darbeler değil, kalbimi vurayım. senin sevgine layık değil, karşılığında sunulayım her zerrede aşk, her aşkta sen varsın. kanda canda cansız bedene can veren ruhsun senı oylesı sevdim ki ölüm bile bana acı değil en büyük hediyedir sevdiğimsin can damarım sın ruhumsun kalbimden akan bir nehi ...
gerçekler. biz nasıl bir yapıya sahibizki gerçeklere göz kapayıp hayali büyütüp yaşıyoruz sonrada kırılınca yıkıma uğruyoruz. sevgiyi bile kat kat artırmak yerine karşımızdaki hata yapsada diyecek söz hakkımız olsun diyerek pusuda bekliyoruz. yaradan kadar kudretli olamasakta hatalarımızı örtmesini ...